Bunun tercih edilen bir fikir olmadığını biliyorum, ama barışçı amaçlar için kullanılırsa, bu miktar birçok ihtiyacı karşılayabilir. | Open Subtitles | أعرف انه ليس رأياً مفضل لكن لو استخدمنا هذه الأموال لأغراض سلمية هذه الكميات من المال ستخدم مجالات عديدة |
Yeterli adam olmadığını biliyorum ama başka ne şansımız var? | Open Subtitles | أعرف انه ليس لدينا ما يكفي من العنصر البشري |
Matthew, bunun kolay olmadığını biliyorum ama şirket kesintiler yapıyor. | Open Subtitles | ماثيو , أعرف انه ليس الوكيل المسجل, لكن الشركه تواجه تخفيضات في الميزانية |
Bunun blu-ray olmadığını biliyorum, ama görmek isteyeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعرف انه ليس قرص عالي الجودة ولكنني أظن انك تريد رؤيته |
Giysiye ihtiyacı olmadığını biliyorum, ama bunu geri çevirme. | Open Subtitles | ، أعرف انه ليس في حاجة للملابس لكن لا ترجعها |
Fotoğraflara bakmanın kolay olmadığını biliyorum ama jüri bakmalı. | Open Subtitles | أعرف انه ليس من السهل التدقيق بهذه الصور لكن هيئة المُحلفين عليهم ذلك وانت ايضاً |
Size yardım edecek arkadaşınız olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف انه ليس لديكِ أصدقاء لتذهبي إليه |
"O kadar güzel olmadığını biliyorum ama bana iyi davranıyor." | Open Subtitles | أنا أعرف انه ليس حميل لكني أراه جيد |
Bunun mükemmel olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | . أنظري ، انا أعرف انه ليس صحيحاً |
Burada olmaya hakkım olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف انه ليس لدي الحق لأكون هنا |
O olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف انه ليس كذلك |
Pope endüstrilerinin genelde bağlantılı olduğu alanlardan biri olmadığını biliyorum ama sessiz bir ortak için çok kârlı olabilir. | Open Subtitles | أعرف انه ليس النوع من الأعمال (التي ترتبط بها منظمة (بوب عادة ، ولكنها يمكن أن تكون مربحة جداً لشريك صامت |