"أعرف بأنه" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu biliyorum
        
    • olduğunu biliyordum
        
    • Biliyorum ki
        
    • bildiğim
        
    Bunun zor olduğunu biliyorum ama bu adama dikkatlice bakın. Open Subtitles أعرف بأنه صعب لكن يجب أن تنظروا إلى هذا الرجل
    Acımasız bir soru olduğunu biliyorum fakat verilere bir göz atın. TED أعرف بأنه سؤالٌ قاسٍ، لكن لنلق نظرة على البيانات.
    Tatlım, yıldönümümüz olduğunu biliyorum ama telefonda sana söyledim duramam. Open Subtitles حبيبى أعرف بأنه ذكرانا السنوية لكنى أخبرتك على الهاتف ليس لدى وقت للتوقف.
    Her zaman ruhlarla derin bir bağlantın olduğunu biliyordum ama unutma ki sen hala bir insanoğlusun. Open Subtitles أعرف بأنه كان لديك دائما أتصال عميق مع الأرواح , لكنك ما زلت رجلا
    Yüce İsa tarafından kutsanmış durumdayız ve Biliyorum ki bizim kazanmamızı gerçekten istiyor. Open Subtitles نحن مباركون من قبل المسيح و أنا أعرف بأنه يريدنا حقا أن نربح
    Bak, bana destekçilikle yükümlü olduğunu biliyorum... ve bana ipleri filan gösterdin ama yardımını istemiyorum, tamam mı? Open Subtitles اسمع, أعرف بأنه من المفترض أن تكون سندي هنا وهذا الهراء، تُعرّفني على الجميع، لكني لست بحاجةٍ للمساعدة.
    Efendim, kanser olduğunu biliyorum ama o kadar da endişeli değilim. Open Subtitles سيدي، أعرف بأنه سرطان ولكني لست قلق جداً
    Şimdi öyle olduğunu biliyorum, ama inanıyoruz ki o tabakalarda daha önce naqahdah vardı. Open Subtitles أنا أعرف بأنه موجود الآن، و لكننا نعتقد بأنّ تلك الترسبات قد أحدثت من النكوادا الطبيعية.
    Hızlı olduğunu biliyorum ama ona karşı bir şeyler hissediyorum. Open Subtitles أعرف بأنه يبدو سريعا ، لكن عندي مشاعر لها
    Ben Farklılıklarımız olduğunu biliyorum, ama bana hep yardım ettin. Open Subtitles أعرف بأنه لدينا خلافات ولكن دائماً أجدك بمؤازرتي
    Çok boğucu ve rahatsız edici olduğunu biliyorum ama hareket etmemeye çalış. Open Subtitles أعرف بأنه ممل وغير مريح هناك لكن بدون حراكّ
    Pekala, biraz bencilce olduğunu biliyorum, ama yaptığım şeyi senin burada kalman için yaptım. Open Subtitles حسناً , أعرف بأنه يبدو أنانياً لكنني فعلت مافعلته لأنني أريدك أن تبقي
    Hala burada olduğunu biliyorum. Hissedebiliyorum. Open Subtitles أعرف بأنه ما زال هناك يمكننى الاحساس بذلك
    Zor bir hafta sonu olduğunu biliyorum ama nasıl yardımcı olabileceğimi söylemelisin. Open Subtitles أعرف بأنه كان أسبوعاً صعباً، لكن يجب عليكِ أن تخبرينني كيف يمكنني مساعدتك
    Demek istediğim, şu herife bakıyorum ve onun babam olduğunu biliyorum ama artık varlığından bile emin değilim. Open Subtitles أعني، أنظر إلى الرجل وأنا أعرف بأنه أبي، لكن لست متأكد يجد أكثر حتى
    Kötü bir zaman olduğunu biliyorum ama senden bir sır saklamak bana gerçekten tuhaf geldi ve Çarşamba günü geri dönmek zorunda olma nedenlerimden bir tanesi de bu. Open Subtitles أعرف بأنه وقت مزعج، لكني بدوت غربة جدا إبقائه سر منك
    Sadece bu aramayı sürdürmek istiyorsanız, teknik desteğe ihtiyacınız olduğunu biliyorum. Open Subtitles لكنني أعرف بأنه لابد أن يكون لديك قضية فنية حتى تستمر هذه المحادثة
    Cary, yarın izinli olduğunu biliyorum ama sana hemen ihtiyacımız var. Open Subtitles أنا أعرف بأنه كان من المفترض أن تأخذ غدا استراحة لكن نريدك الآن.
    Not: Kapak olsun Chloe, randevu olduğunu biliyordum! Open Subtitles "في وجهك ياكلوي, كنت أعرف بأنه كان موعداً"
    Tamam, biliyorum bana çok kızgınsın ve Biliyorum ki o adama aşıksın. Open Subtitles حسنا ، انا أعرف بأنه يجب أن تكون عنيفا معي و انا أعرف أنكـ تحبينه و كل ذلك
    Ama iyi bildiğim bir şey varsa, o da oldukça şaşırtıcı bir gezegende yaşadığımızdır. Open Subtitles لكنى أعرف بأنه كوكب مدهش الذى نعيش عليه هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus