"أعرف بأنّها" - Traduction Arabe en Turc

• biliyorum

Kim Polese yazısıyla uğraştığını biliyorum. Cumaya kadar da bitirmen gerekiyor.
أنت وراء منشورة كيم بوليس أعرف بأنّها الجمعة المستحقّة

Hıyarlık etmeyeceğim. Onun da seni sevdiğini biliyorum.
أنظر، أنا لن أكون أحمقاً أعرف بأنّها تحبّك

Bunun James'le büyük geceniz olduğunu biliyorum ama yaşlı babana ayıracak bir dansın yok mu?
أعرف بأنّها ليلتك الكبيرة مع جيمس لكنّك تعتقدين بأنّك يمكن أن توفّري رقصة واحدة لرجلك العجوز؟

Senin şarkın olduğunu biliyorum, ama ilham geldi ve söylemek istedim.
أعرف بأنّها أغنيتك لكني أحسّست بشيء ما لكنّك كنت تلعب دور يهوذا

Önümüzdeki gün ve haftalarda desteğinize güvenebileceğini biliyorum.
أعرف بأنّها يمكن أن تعتمد على ك الدعم الكامل في الأيام والأسابيع للأمام.

biliyorum sadece iki yıl, sekiz ay geçti, ama her şeye sıfırdan başlıyorum.
أعرف بأنّها سنتان وثمانية شهور فقط، لكن أنا سأبدأ من الصفر

Her şeyi bilmiyorum ama iyi olduğunu biliyorum, sadece neyi iyi onu hatırlamıyorum.
أنا لا أعرف كلّ شيء ولكنّني أعرف بأنّها مفيدة لشيءٍ ما ولكنّني لا أذكر ما هو ذلك الشيء

biliyorum biraz içine kapanık, fakat gülümsüyor, sarılıyor ve beni diğer çocuklar gibi öpüyor.
أعرف بأنّها مازلت صغيرة لكنّها تبتسم وتعانقني و تقبّلني مثل أيّ بنت .

Kendine iyi bakacağını biliyorum.
أعرف بأنّها يمكن أن إعتن بنفسه.

"Ama biliyorum ki, kendime daha farklı bir açıdan bakmamı sağlıyor."
"ولكني أعرف بأنّها تساعدني على النظر لنفسي بطريقة أخرى"

Bunu bilerek yapmadığını biliyorum.
أعرف بأنّها لم تفعل ذلك عمدًا.

Sıkıntıların olduğunu biliyorum.
أعرف بأنّها كانت قاسية عليّكِ.

Orada olduğunu biliyorum, ver onu.
أعرف بأنّها عندك، أعطيها السماعة

biliyorum şok oldun.
أعرف بأنّها صدمة

Kızı olduğunu biliyorum.
أعرف بأنّها لديها بنت صغيرة.

- Yaşadığın yerden uzak olduğunu biliyorum.
ديهرادن؟ - أعرف بأنّها بعيدة من مدينتك

Onun burada olduğunu biliyorum Paul.
أعرف بأنّها هنا, بول

Sadece bir tatil olduğunu biliyorum, ama--
أعرف بأنّها فقط عطلة،لكن - ماذا؟ عطلة؟