Baban hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Kendimden başka kimseye bakamam ben. | Open Subtitles | لا أعرف شيء عن والدك لا أستطيع الاعتناء بأحد سوى نفسي. |
Hiç bir şey bilmiyorum müfettiş bir yanlışlık olmalı. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيء حول ذلك . لابد أن يكون هناك خطأ ما |
Yemin ederim, bu konuda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أعدك أنني لا أعرف شيء حول هذا شخص ما يجب أن يكون لديه |
Yapabilecekleri tek bir şey biliyorum o da adayı terk etmek. | Open Subtitles | أعرف شيء واحد يقدروا عليه هو أنهم يرحلون من الجزيرة |
Nasıl ve neden bilmiyorum, fakat bir şey biliyorum, buralarda kalmayacağım. | Open Subtitles | ولكنني أعرف شيء واحد وهو أنني لن أنتظر هنا |
Ama bir kolluk gücü olarak vergi kaçırma konusunda bir kaç şey bilirim. | Open Subtitles | و لكن بصفتي ضابط منفّذ للقانون أتري, أعرف شيء عن التهرب من الضرائب |
Bu haftadan önce bunun hakkında hiçbir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيء حول هذا الأمر قبل هذا الإسبوع. |
Nato hakkında bir şey bilmiyor musunuz? NATO hakkında bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت لاتعرف شيء عن ألناتو أنا لا أعرف شيء عن ألناتو |
Hiçbir şey bilmiyorum onunla ilgili, sadece o sakatın arkadaşı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيء عنه ماعدا أنه كان شقيق ذلك الرجل المشلول |
Eğer bu ölen zengin hatunla ilgiliyse hiç bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | إذا كان هذا حول مقتل تلكَ السيّدة الغنيّة فأنا لا أعرف شيء |
Benden duyduğunu söyleme, gerçekten hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | اعتقد انهم سيستبدلوني بنجمة لكن كارين كارترايت ليست معروفة حسناً لا تستشهدي بكلامي لا أعرف شيء بشكل أكيد |
Bak canım evladım. Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | استمع يا بُني العزيز أنا لا أعرف شيء عن ذلك حتى |
- Bu hiç de adil değil siz beni tanıyorsunuz ama ben sizin hakkınızda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً كيف ذلك بأن يكون عادل بالضبط؟ اقصد انتي تعرفي من أكون وأنا لا أعرف شيء عنك |
Bak, hiçbir şey bilmiyorum hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | انظر، أنا لا أعرف شيء '، لذلك أنا لا قائلا: 'لا شيء'. |
Tek bir şey biliyorum ki şimdi artık değişiklik zamanı zihinlerin değişimi zamanı. | Open Subtitles | أعرف شيء واحد مع هذا حان وقت الثورة ثورة العقل |
Ama korsanlar hakkında bir iki şey biliyorum. | Open Subtitles | لكنّي أعرف شيء أو إثنان حول القراصنة |
-Ama korsanlarla ilgili bir kaç şey biliyorum. -Ooh. | Open Subtitles | لكنّي أعرف شيء أو إثنان حول القراصنة |
Doug'ın hikayesi bir hastanede geçiyor. Ben de hastanelere dair bir iki şey bilirim. | TED | قصة دوغ تحدث في المستشفى. أعرف شيء أو شيئين عن المستشفيات. |
Hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Birini bu yüzden suçlayamazsın. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيء عنك لا يمكنك معاقبة شخص ما لأجل هذا |
Tek bir şey bilmek istiyorum. Neden? | Open Subtitles | أريد فقط أن أعرف شيء واحد لماذا؟ |
Bir şeyler bildiğimi sana söylemeliydim ama söylemedim. | Open Subtitles | يجب أن أقول لك أنني أعرف شيء مختلف |
Eş olmaya dair hiçbir şeyi bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أعرف شيء عن كوني زوجة، |