Silahsız bir şekilde oğullarımı istemek için geldim. | Open Subtitles | جئتك أعزلاً من السلاح كى أطلب منك أبنائى |
Silahsız gelmek yerine hepinizi tutsak alırdım. | Open Subtitles | لأقوم بأسركم جميعًا .بدلاً من المجيء أعزلاً بدون سلاح |
Silahsız ve yalnız halde ormanın içinden geri dönerek o köylü ucube tarafından dilimlenmek istemem. | Open Subtitles | لن أعود للغابة وحدي، أعزلاً... لِيتمّ تقطيعي من قِبل مسخ لعين |
savunmasız bir yetimin, adam öldürebileceğine inanacağımı nasıl düşünürsünüz? | Open Subtitles | إن خلتما لوهلة أني سأصدّق أن طفلاً يتيماً أعزلاً قادراً على القتل، |
Ama tehlikeli şekilde uzun pençelerle donatılmışlardı. Bu, savunmasız olmadığını gösteriyordu. | Open Subtitles | و لكن بـتسلـُّحه بـمخالب طويلةٍ قاسية على ساعـِدَيه، لم يكن أعزلاً على الإطلاق |
Muhtemelen Silahsız gitmesek iyi olur. | Open Subtitles | ربما أن لا يجب أن تذهب هناك أعزلاً |
Burası Silahsız dolaşması zor bir ülke. | Open Subtitles | هذه بلاد قاسية كي تسافر أعزلاً. |
Bu çocuğun, Silahsız bir şekilde saldırganıyla yüz yüze gelebilecek cesaretinin olması mümkün değil. | Open Subtitles | مُحالأنيتحلىذلك الفتىبمايكفيمنشجاعة، لمواجه مُهاجمه أعزلاً دون سلاح. -هذا أمر غير منطقي . |
Seni Silahsız mı yolladılar? | Open Subtitles | هل أرسلوك أعزلاً إلى هنا؟ |
Silahsız bir adamı öldürürsen o zaman harbiden Largertha'nın düşündüğü gibi ödleksin demektir. | Open Subtitles | إذا قتلت رجلاً أعزلاً (فستكون الجبان الذي تظنك (لاغرثا |
savunmasız olduğu bir anda. | Open Subtitles | عندما كان أعزلاً |
Yakalamaya çalıştığımda savunmasız kaldığımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف جيداً ، متى أكون أعزلاً |