| Henderson'ların çocuğu eroin borcunu kapatmak için heykelciği bana verdi. | Open Subtitles | إبن " هاندرسون " أعطاه لي لتغطية نفقات الهيروين |
| "Tuhaf dükkâncıya üstündekini beğendiğimi söyledim. Çıkarıp bana verdi." | Open Subtitles | لقد أخبرت المالك غريب الأطوار أنّي" "أعجبت بقميصه فنزعه و أعطاه لي |
| Ben de onun bana verdiği yeşilimsi ışık altında kestiriyordum. | Open Subtitles | كنت فقط أخذ قيلولة تحت ضوء أخضر اللون أعطاه لي. |
| ! bana verdiği müzik kutusunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين صندوق الموسيقى ذاك الذي أعطاه لي ؟ |
| Babam bana vermişti. Lrene'ye sor. Değil mi, lrene? | Open Subtitles | أبي أعطاه لي في يوم من الأيام اسألي "إيرين"، أليس كذلك ؟ |
| Bay Johnson beni savaş arkadaşı ile karıştırdıktan sonra bana bunu verdi. | Open Subtitles | السيد (جونسن) أعطاه لي بعد تحدث معي عن رفيقه في الحرب |
| Fakat onu eğitmem için bana verdi. | Open Subtitles | و قد أعطاه لي لأعلمه |
| bana verdi. | Open Subtitles | طلبته و أعطاه لي |
| Bilimadamlarından biri bana verdi. | Open Subtitles | أحد أولئك العلماء أعطاه لي |
| O parayı bana verdi. | Open Subtitles | كذبت لقد أعطاه لي. |
| Terzi getirmem için bana verdi. | Open Subtitles | الخيّاط أعطاه لي |
| Bauer bana verdi. Askerler gelmeden önce O'Brian'ın bilgisayarına yükleme işlemini bitirmeyi başaramadı. | Open Subtitles | أعطاه لي (باور)، لم يستطع إنهاء الرفع إلى (أوبراين) قبل أن إقتحام جنود البحرية. |
| Ama o yay bana verdiği son şeydi. | Open Subtitles | لكنّ هذا القوس هو آخر ما أعطاه لي في حياته |
| Sokak hayatından başka bir şey bilmediğinizi biliyorum ama size Queen Mary'nin bana verdiği bir şeyi sunmak istiyorum. | Open Subtitles | لكني أود ان أعرض عليكم شيئاً أعطاه لي "كوين ماري" |
| Yakın bir zaman önce babamın bana verdiği bir kutunun içinde buldum kamerayı. | Open Subtitles | ووجدته في صندوق أعطاه لي أبي قبل فترة |
| Bu benim aptal ebeveynlerimin bana verdiği isim. | Open Subtitles | هذا الاسم أعطاه لي والدي الغبيان |
| Yapabilirsin, ama ölürsem veya ortadan kaybolursam ya da birisi aileme dokunursa, bildiğim her şey polise gider CJ'in bana verdiği telefonla birlikte. | Open Subtitles | بوسعك ذلك ولكني لو مت او اختفيت او شخص قام بلمس عائلتي كل شيئ أعرفه سيذهب إلى الشرطة "مع الهاتف الذي أعطاه لي "سي جاي |
| O ne? Babamın bana verdiği bıçak. | Open Subtitles | انه سكين أعطاه لي أبي |
| Birkaç yıl önce Ajan Mulder bana vermişti. | Open Subtitles | الوكيل مولدر أعطاه لي بضعة قبل سنوات. |
| Öleceğini anlayınca, babam da bana vermişti. | Open Subtitles | وأبي أعطاه لي عندما أدرك إنه سيموت. |
| bana vermişti. | Open Subtitles | إنه أعطاه لي |
| Ve baban da bana bunu verdi. | Open Subtitles | وهذا ما أعطاه لي أبيك |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 