"أعطته" - Traduction Arabe en Turc

    • verdi
        
    • verdiği
        
    • vermiş
        
    • vermişti
        
    • verdiğini
        
    • veren
        
    • Sıvı ona
        
    Ve bu kolye. Annemden. Bana şans getirmesi için verdi. Open Subtitles وهذا العقد، أنه من أمي أعطته لي من أجل الحظ
    Bankadaki tüm hesaplarına onun adını ekledi ve tam vekalet verdi. Open Subtitles وضعت إسمه على كل حساباتها المصرفية ومن ثم أعطته نفوذ الوكيل
    En azından Muirfield'in sana verdiği üzerinde oynanmış DNA parçana. Open Subtitles او على الأقل الحمض النووي التالف الذي أعطته لك ميرفيلد
    Kardeşinde de annelerin verdiği parıltı yok. Open Subtitles و أخوك نوعاً ما مُفتقد ذلك الشيء الذى أعطته والدتك لك
    Anneannem ona 13 yaşındayken vermiş ve ben 13 yaşına basınca, annem bana verdi. Open Subtitles جدتي أعطته لها عندما كانت في الـ13. و عندما بلغت انا الـ13, والدتي أعطته لي.
    Rahibe olmayı düşündüğüm günlerde annem vermişti. Open Subtitles أمّي أعطته لي عندما فكّرت في أن أصبح راهبة
    Ertesi gün doktorun ofisine gittiğimizde eşim bebeğimize hemen mama verdi çünkü oldukça susuz kalmıştı. TED عندما ذهبنا إلى مكتب الطبيبة في اليوم التالي، أعطته وصفة طبية فوراً؛ لأنه كان يعاني من القليل من الجفاف.
    Evren oluştuğunda doğdu, insanlığı ısıttı, ona ışık verdi, renkli ışınlar, titrek alevleri aydınlatıyor, parlak, güçlü ve göz alıcı. TED فقد وُلد عندما تم تشكيل الكون، البشرية الرقيقة، أعطته الضوء، وأشعة ملونة تنير وميض جمرة براقة وقوية ورائعة.
    Ayrıca bu, ona oğullarının önünde de ilk kez çalma şansı verdi. TED لكن أيضًا أعطته الفرصة للعزف امام أبنائه الثلاثة لأول مرة.
    Ben doğmadan önce ölmüş, annem sonra bana verdi bunu. ama o da araba kazasında öldü. Open Subtitles مات قبل أن أولد وأمي أعطته لي ولكنها ماتت في حادث سيارة
    Ve ona ağrısını geçirecek kuvvetli ilaçlar verdi. Ondan gerçekten hoşlandım. Open Subtitles وقد أعطته حقنة كبيرة لألمه، أنا معجب بها حقا
    Cep telefonundan arıyorum O cep telefonu onun sana verdiği başka bir hediye olmasın? Open Subtitles نعم . أنا اتحدث من هاف محمول آه, هاتف محمول تهاني أيها الأبله, هل أعطته لك أيضًا؟
    Annesinin verdiği istavroz dışında asla mücevher takmaz. Open Subtitles لا ترتدي مجوهرات أبداً عدا الصليب الذي أعطته له أمها
    Annemin ona verdiği parfümü kullanmamasını söyler misin? Open Subtitles هل من الممكن أن تخبريه إلا يضع من العطر الذي أعطته أمّي؟
    Bir ay önce. Kız arkadaşı ona doğum günü hediyesi olarak vermiş. Open Subtitles منذ حوالي شهر أعطته له حبيبتها بعيد ميلادها
    Lena mutlaka ona anahtar ya da alarm kodunu vermiş olmalıydı. Open Subtitles ربما لينا أعطته المفتاح أو رقم الحماية المنزلي
    Aslında, benim annemindi, o Bradford'a vermişti, o da Claire'e vermiş. Open Subtitles امم في الواقع لقد كانت أمي هي من أعطته إلى برادفورد والذي بدوره أهداه إلى كلير
    Ve sonra savaş zamanındaki telsiz operatörlüğü deneyimi ona ilgi çekici bir fikir vermişti. Open Subtitles و أعطته خبرته كمشغل للراديو في زمن الحرب فكرة ماكرة
    Annesi vermişti, benimki de evde kalmış. Open Subtitles لقد أعطته أمه إياه ولقد نسيت إنجيلي في المنزل
    Onun adama kocasının kıyafetlerini verdiğini düşündükçe deliriyorum. Open Subtitles ياإلهى، عندما أفكر انها أعطته ملابس زوجها
    Peki, bunu veren kraliçenin, nerde olduğunu biliyormusun? Hayır, henüz değil. Open Subtitles أيه فكره عن أين يمكن أن تكون هذه الملكه التي أعطته إياه؟
    Sıvı ona süper güç ve X-ray görüşü kazandırıyor Open Subtitles **أعطته قوّة جبارة وعيون بأشعة أكس**

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus