Bize verdiğiniz nükleer bombalar olmasa muhtemelen burada bile olmazdık, yani... | Open Subtitles | ما كنا لنكون هنا لولا الأسلحة النووية التي أعطيتنا إيّاها... |
Bize verdiğiniz dosyalara göre Cranford'un arkasından dedektifler yollamışsınız. | Open Subtitles | لأنّكِ الشخصُ الموكّل له العثور عليه. وفقًا للملفّاتِ التي أعطيتنا إيّاها أرسلتِ المُحقّقين لكي يبحثوا عن (كورانفورد). |
Bize verdiğin tüm evraklar sahteydi. | Open Subtitles | هذه الملفات التي أعطيتنا إيّاها جميعها مزورة. |
Bize verdiğin çalışanların listesinden başka kıza zarar verebilecek başka birileri aklına geliyor mu? O iyi biriydi. | Open Subtitles | لذا علاوةً على لائحة الموظفين السابقين التي {\pos(192,230)}أعطيتنا إيّاها ألا تشكّ بأحدًا خلاف ذلك أراد أذيّتها؟ |
Rahat ol, Simmons. Burası senin Bize verdiğin harita üzerindeydi. | Open Subtitles | استرخِ يا (سيمونز)، هذا المكان موجود على الخريطة التي أعطيتنا إيّاها. |