| Sadece sana verdiğim, onaylı arkadaş listesindekilerle konuşacağın konusunda anlaştığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | لقد اتفقنا أنك ستتحدث فقط مع قائمة الأصدقاء التى أعطيتها لك |
| Ya o sana verdiğim o bıçak? onuda hedefinin bifteklerini kesmekte kullandın. | Open Subtitles | وماذا عن السكينة التى أعطيتها لك كان لابد ان تستخدمها فى تقطيع لحم هدفك |
| Görebilirsen sana verdiğim 5 dolara bak. | Open Subtitles | لم تلاحظ حتى ال 5 دولارات التي أعطيتها لك |
| Ve ben bunu sana verdim. O tarafa gitmeyin bayım. Veba var. | Open Subtitles | وأنا أعطيتها لك لا تذهب في هذا الطريق سيدي هناك طاعون |
| Üç basamaklı bir kod. Size verdiğim kağıdın üzerinde. | Open Subtitles | إنها شفره ثلاثية الأرقام موجوده على الورقه التى أعطيتها لك |
| Brandon, eğer telefonu bağlamış olsaydım çağrıya cevap verecek miydin? | Open Subtitles | هل ستأخذ مكالمة إذا أعطيتها لك |
| Hatırladınız mı, girerken size vermiştim? | Open Subtitles | أعطيتها لك أثناء دخولي، أتتذكر؟ |
| sana verdiğim gitar kutusu duruyor mu? | Open Subtitles | أما زالتْ حقيبةُ الغيتار التي أعطيتها لك بحوزتك؟ |
| Bu yüzden benden uzak durmanı söyledi. Bu yüzden sana verdiğim tılsımı aldı. | Open Subtitles | لهذا طلب منك الابتعاد عني، لهذا أخذ منك الحلية التي أعطيتها لك |
| sana verdiğim 10 dolarda buna dahil. | Open Subtitles | و هذا بالإضافة إلى الدولارات العشرة التي أعطيتها لك |
| O halde sana verdiğim şiiri nasıl okudun? | Open Subtitles | إذاً، لماذا قرأت تلك القصيدة التي أعطيتها لك من قبل؟ |
| sana verdiğim şarkıyı denemek için süper fırsat. | Open Subtitles | إنها الفرصة المثالية لتجربي تلك الأغنية التي أعطيتها لك. |
| Bütün hesaplarımı dondurdular. sana verdiğim 50 bine ihtiyacım var 50 bin mi? | Open Subtitles | , لقد جمدوا جميع حساباتي . أريد الـ 50,000 التي أعطيتها لك |
| Bu benim de işim. sana verdiğim bilgiyi insan öldürmek için kullanmayacaksın. | Open Subtitles | هذا هو عملي لايحق لك إستخدام معلومات أعطيتها لك لفتل الناس |
| sana verdiğim hapları almanı istiyorum... | Open Subtitles | أريد أن تأخذ الأقراص التي أعطيتها لك |
| Ve sana verdiğim bütün... yetkileri de alıyorum. | Open Subtitles | وأسحب منك كل السلطات التي أعطيتها لك |
| Ona vermedim, sana verdim! | Open Subtitles | أنا لم أعطها لها لقد أعطيتها لك |
| Ve ben bunu sana verdim. | Open Subtitles | وأنا أعطيتها لك |
| Ama sana verdim. | Open Subtitles | لكنني أعطيتها لك. |
| Peki bu madde Size verdiğim Dargol tortusu mu? | Open Subtitles | و هل هذة المادة تماثل بقايا مادة دارجو التي أعطيتها لك سابقا . |
| Size verdiğim hapları aldınız mı? | Open Subtitles | هل أخذت الأقراص التي أعطيتها لك ؟ |
| Brandon, eğer telefonu bağlamış olsaydım çağrıya cevap verecek miydin? | Open Subtitles | (هيا يا (براندون هل ستأخذ مكالمة إذا أعطيتها لك |
| Çadırınızda size vermiştim. | Open Subtitles | لقد أعطيتها لك فى خيمتك |