"أعلمُ أنّكِ" - Traduction Arabe en Turc

    • biliyorum
        
    Beni bu yüzden seçmediğini biliyorum ve bu yüzden kişiselleşti ama olsun. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ لهذا لم تنتقيني، وأعلمُ أنّكِ لهذا جعلتِ من الأمرِ مسألةً شخصيّة، لذا فلننسَ الماضي
    biliyorum, kendine güveni olan biri gibi görünmek istiyorsun ama 50 yıldır dul olan bir erkeğin üvey evladıyla konuşması gibi çıkıyor sesin. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ تحاولين إظهار الثقة، لكنّكِ تبدين كخمسينيّةٍ مطلّقة تكلّم ابنها بالتبنّي.
    Onun bu kasabadan gitmesi için ne gerekiyorsa yapacağını da biliyorum. Belki sonunda başarabilirsin de. Open Subtitles و أعلمُ أنّكِ ستواصلين مضايقتها، و ستفعلين مهما يلزم لإبعادها، و قد تنجحين.
    Seni terk edeceğimi sandığını biliyorum ama aslında terk etmeyecektim. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ ظننتِني أهجركِ، بينما لم أكن كذلك.
    "Bunu sırf intikam ateşiyle yaptığını düşündüğünü biliyorum." Open Subtitles ، و اليد الحنونة'' ''.أعلمُ أنّكِ تظنّين ما تفعلينه ثأراً''
    Sen de sütten çıkmış ak kaşık değilsin. - Arabamın frenleriyle oynadığını biliyorum. Open Subtitles لا تتصنّعي البراءة، أعلمُ أنّكِ عطّلتِ فرامل سيّارتي.
    - Hayır ama birinden kaçtığını biliyorum. Open Subtitles لكنّي أعلمُ أنّكِ تهربين من شخصٍ. من هو؟ خليل؟
    Yani, senin de onlardan biri olduğunu biliyorum, ...ama bu senin burada kalmana izin vermemi engellemez. Open Subtitles أعني، أعلمُ أنّكِ غريبة ولكن، هذا لم يمنعني من السّماح لكِ بالمكوث هنا.
    Tamam, bak, ne yaptığını çok iyi bildiğini zannettiğini biliyorum. Ama, inan bana yanılıyorsun. Open Subtitles حسناً، اسمعي، أعلمُ أنّكِ تظنّين أنّكِ تعلمين ما تقومين به، ولكنّكِ لا تعلمين حقاً.
    Gergin olduğunu biliyorum, biraz garip de gelebilir başta ama denemelisin. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ متوتّرة، وأعلمُ أنّ هذا قد يبدو غريباً بعضَ الشيء في البداية... لكن حاولي
    Acı çektiğinizi biliyorum. Buna benim sebep olduğumu biliyorum. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ تتألّمين وأعلمُ أنّني السبب
    Annecik, babacığa kızgın olduğunu biliyorum, ben de bu yüzden onun cevizlerini tekmeledim. Open Subtitles أمّي، أعلمُ أنّكِ غاضبةٌ من أبي لذا سأركله أسفل بطنه "بوم"
    - Geçen sabah bana karşı kötü davrandınız biliyorum, ...ama bana özel bir özür mektubu yazmanız... Open Subtitles أعلمُ أنّكِ كنتِ لئيمةً معي ذلك الصباح، لكن كتابة رسالة اعتذارٍ شخصيّة لي...
    Kimseyi endişelendirmek istemediğini biliyorum. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ لا تريدين أن يقلقَ أحد
    Şu an için bunu tam olarak kabullenemediğini biliyorum ama çabalamak zorundasın çünkü dışarıya bir telefon daha edersen veya kaçma girişiminde bulunursan ikimizi de öldürtürsün. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ لا تستطيعين قبولَ ذلك بالكامل الآن، لكن يجب أن تحاولي لأنّ أيّة اتّصالاتٍ خارجيّةٍ أخرى أيّة محاولات منك للهرب ستودي بمقتلنا
    Geç saatlere kadar çalışacağını biliyorum. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ تعملين لساعةٍ متأخّرة.
    Daha önceden endişeli olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ كنتِ قلقة مسبقًا
    Sen bir polis katili değilsin Brooke. Deon'u öldürmek istemediğini biliyorum. Open Subtitles لستِ قاتلة شرطة ، يا (بروك) أعلمُ أنّكِ لم تقصدي قتل (ديون)
    Bak, korktuğunu biliyorum. Ama şu an Celia'nın koruyucususun. Open Subtitles إسمعي ، أعلمُ أنّكِ خائفة ولكن في الوقت الراهن أنتِ الوصيّة على (سيليا)
    Beni sadece kum torban olmam için orada istediğini biliyorum ve her ne kadar sosis parçacıklarına dibim düşmüş olsa da ne haltsa artık onlar, unut gitsin. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ تريدينني أن أحضر فقط لأكون كيس ملاكمةٍ لكِ، و مع أنّ أشتهي فعلاً نقانق "سنيغلتز" الآن مهما كانت، فانسي الأمر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus