"أعلم أنني" - Traduction Arabe en Turc

• farkındayım
• biliyordum
• olduğunu biliyorum
• bildiğim
• biliyorum ki
• biliyorum ama
• ettiğimi biliyorum
• bilmiyordum
• olmadığımı biliyorum
• olduğumu biliyorum

Bak, bir süredir koptuğumun farkındayım, ama şimdi daha net görüyorum.
أنظر أعلم أنني فقدت اعصابي هناك لكنني أرى الأمور بوضوح الاَن

İnkâr içinde olduğumun farkındayım ama katili bulana kadar ayakta kalmama yardım ediyor.
أنا أعلم أنني لا أواجه الواقع لكن ذلك يساعدني على المضي في حياتي

Bu aptal şeyi er yada geç giymem gerektiğini biliyordum.
كنت أعلم أنني سأضع هذا الشّيء الغبي عاجلاً أم آجلاً

Heyecanlandım çünkü bunu öğrenmek için genç bir yaşta olduğumu biliyordum.
كنت متحمسا لأني أعلم أنني كنت صغيرا لمعرفة أن الجميع سيموت

Saçımızın aynı olduğunu biliyorum ama ben sizden biri değilim.
أعلم أنني حلقت شعر رأسي لكنني لست واحداً منكم

Yapmayacağımı bildiğim tek şey burada tuvalete gitmek.
شيء واحد أعلم أنني لن أفعله هو الذهاب إلى الحمام هنا

biliyorum ki hatalar yaptım, ama bunları atlattığımız için çok mutluyum.
أعلم أنني إرتكبت بعض الأخطاء و لكنني سعيد جداً بتخطينا لها

Bir şey yapmadığımı biliyorum ama şu an dünyada bir kriz var.
حتى لو كنت أعلم أنني لم أفعل شيئأً خاطئاً. هناك أزمة عالمية

Arı sokması tedavisi konusuna pozitif yaklaşacağıma söz verdiğimin farkındayım ama bana çok saçma geldiğini de söylemem gerekiyor.
أعلم أنني وعدتكِ أن أبقي على تصرفاتي بإيجابية من أجل علاج النحل هذا لكن عليّ أن أخبركِ, يبدو مستحيلاً

Şu anda senden yardım istemek gibi bir pozisyonda olmadığımın farkındayım,
أعلم أنني لست في موقع يسمح لي أن أطلب منك خدمة

İyi bir anne olamadığımın farkındayım, fakat yapabildiğimin en iyisini yaptım.
أنا أعلم أنني لم أكن أعظم الأم، لكنني أفضل أن استطعت.

Ve annem- O'nu incittiğimin farkındayım fakat... kiminle evlenirsem, evleneyim zaten zor olacaktı.
وأمي.. أعلم أنني أؤذيها, ولكن.. أعني إن تزوجت, فستكون الأمور صعبة.

Her şeyin içine ettiğimin farkındayım. Ama bunu söylemezsem, bir daha asla söyleyemeyebilirim.
أعلم أنني أدمر كل شيء، ولكن إن لم أقل هذا، ربما لن أبوح به.

Metreslerle, uzun çalışma saatleriyle ve uyuşturucu sorunlarıyla uğraşacağımı biliyordum.
كنت أعلم أنني سأتعامل مع عشيقات وساعات غياب طويلة ومخدرات

2002'de füzyon şirketini kurduğumda, büyük çocuklarla başa çıkamayacağımı biliyordum.
لذا فحين بدأت شركة الانصهار هذه سنة 2002، كنت أعلم أنني لايمكن أن أتنافس مع هؤلاء الكبار.

Deklanşöre basabilecek kadar bile parmaklarımı hissetmiyor olsam da, sudan çıkmayacağımı biliyordum.
وعلى الرغم من أنني لم أكن أشعر بإصبعي لكي اضغط على زر الكاميرا، إلا أنني كنت أعلم أنني لن أخرج.

Çocukken, süper güçlerimin olduğunu biliyordum.
عندما كنت صغيرة، كنت أعلم أنني أملك قوة خارقة.

Bunun çok zor olduğunu biliyorum. Ve benim yüzümden birçok acı çektiğini ama senin için endişeleniyorum Claire.
أعلم أن هذا كان قاسياً عليكِ ، و أعلم أنني سببت لكِ الألم..

Bir noktadan sonra, sana karşı hislerim olduğunu biliyorum ama ayrılmamızdan sonraki davranışlarım seni kırmaya yönelik değildi.
أعلم أنني كُنت أشعر تجاهك بمشاعر في فترة ما لكن أنا لم أتصنع مُعاملتي لكِ بعد إختلافنا ، لم أكُن أنوي جرحك

Çünkü beni önemsediğini bildiğim biriyle olurum
لأنني أعلم أنني سأكون مع أحدهم و انا أعلم أنه يهتم بي

Burada tam olarak ne olduğunu bilmiyorum, adını ne koyacağımı bilmiyorum ama şunu biliyorum ki oyun oynamak için fazla yaşlıyım...
انظري، لا أعلم تماماً ما الذي يحدث هنا. لا أعلم ماذا سأطلق على ذلك. ولكنني أعلم أنني كبرت على لعب الألاعيب.

Bay White, deneyimsiz olduğumu biliyorum, ama iyi bir yazarım ve çok çalışırım.
سيد وايت, أنا أعلم أنني افتقر الخبرة، ولكن أنا كاتب جيد و مجتهد.

Bebek sahibi olmayı kabul ettiğimi biliyorum ama o anda sevişmeyi öneriyordun.
أعلم أنني وافقت على إنجاب طفل لكنك كنت تعرضين عليّ الجنس آنذاك

Bu hayali gerçekleştirecek teknolojik devrimin bir parçası olacağımı bilmiyordum.
ولم أكن أعلم أنني سأكون جزءا من ثورة تكنولوجية ستجعل هذا الحلم حقيقة.

Dünyanın en iyi dansçısı olmadığımı biliyorum ama bu kız gerçekten acınası durumda.
أنا أعلم أنني لست أفضل راقص في العالم و لكن وجودك هنا رائع