Burada mutsuz olduğumu biliyorum ve ben- Bunun acısını sizlerden çıkarıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّني لستُ سعيداً هنا وأنّني كنتُ أفرغ ذلك فيكم |
Kanser olduğumu düşünmüyorum. Kanser olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | لا أظنّ أنّني مصاب بالسرطان بل أعلم أنّني مصاب به |
Bak, zayıf olduğumu biliyorum ama ikisini de yiyebilirim ve yiyeceğim de. | Open Subtitles | انظري، أعلم أنّني نحيفة، لكن بوسعي أكل اثنان من هذه، وسأفعل. |
Şu anda görmek isteyeceğin son insan olduğumun farkındayım ama benimle gelmelisin. | Open Subtitles | أعلم أنّني آخر شخص ترغبي برؤيته الآن، لكنني أريدكِ أنّ تأتي معي. |
Kendime bunları soruyorum çünkü farkındayım ki sorumluluk almam gerek. | Open Subtitles | أنا أسألُ نفسي تلك الأسئلة لأنّني أعلم أنّني يجب أن أتحمّل المسئولية |
Bazı kötü şeyler de söylediğimi biliyorum ama burada Boston'dakinden çok daha iyiyiz. | Open Subtitles | لأنّني, أعلم أنّني قلت بعض الأمور السيئة ولكن الحياة هنا أفضل مما كانت عليه في بوسطن |
Anneni çok iyi tanımadığımı biliyorum ama onunla çok ciddi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّني لم أتعرف على أمك لفترة طويلة جدّاً، ولكنّي جاد جدّاً بشأنْها. |
Bir erkek olduğumu biliyorum. Onun güvensizliği, benim değil. | Open Subtitles | أعلم أنّني رجل ،هو من يشكك بذلك ليس أنا |
Çok kötü birisi olduğumu biliyorum ama yine de ne yapmalıyım? | Open Subtitles | أعلم أنّني سيئة جداً، لكن ماذا أفعل؟ |
Yaptığım iş tartışmalı olduğu için şu an hedef olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم... أعلم أنّني بت هدفاً الآن بسبــــب ما قــمت به، لأنّ العمل مثير للجدل. |
Büyük bir acıya sebep olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّني سبّبت لك ألماً بليغاً. |
Kağıt üzerinde çok iyi iş çıkaran biri olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | "أنا أعلم أنّني إمرأة جيّدة جدّاً " على الورق |
Tam bir baş belası olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّني مصدرُ إزعاج |
Başa bela olduğumu biliyorum ama seninle böyle çalışmam imkansız, eğer-- | Open Subtitles | أعلم أنّني مزعجة لكن يستحيل عليّ العمل معكَ -إذا كنتَ ... -حسناً! |
Bazen zor biri olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّني يمكن أن أكون صعبة |
Berbat bir durumda olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنّني تجاوزتُ حدودي |
Geçmişte kuşkucu olduğumu biliyorum ve kesinlikle bir insana hayatını nasıl yaşayacağını söylemeye hakkım olmadığını da biliyorum ama... | Open Subtitles | أتعلمين، أعلم أنّني كنت متشكك في الماضي، وأنا بالتأكيد لست في وضع يسمح لي لأقول لك أو لأي شخص آخر... كيف يعيشوا حيواتهم، ولكن... |
Nefret duvarına küçük bir oyuk açtığımın farkındayım. | Open Subtitles | أعلم أنّني تخطيتُ حائط الكراهية لديكِ قليلاً. |
Çok çekici bir kuş olmadığımın farkındayım ama eskiden çok can yakardım. | Open Subtitles | أعلم أنّني لستُ طائراً جميلاً لكنّي كنتُ وسيماً فيما مضى |
Kabul ettiğimin farkındayım ama bebeğime veda etmeyi hiç de kolaylaştırmıyor bu. | Open Subtitles | أعلم أنّني وافقت على ذلك ولكن لايعني ذلك أن الوداع لن يكون عسيراً لطفلتي |
Canım, bazı şeyleri yapmana engel olamam, biliyorum, ama tedbiri elden bırakmaman konusunda ısrarlıyım. | Open Subtitles | عزيزي، أعلم أنّني لا أستطيع منعكَ من إتيان بعض التصرّفات، لكن يمكنني أن أصرّ على سلامتكَ |
Renko'yu sizin kadar iyi tanımadığımı biliyorum ama konuşmak istersen-- | Open Subtitles | إسمعي، أعلم أنّني لم أعرف (رينكو) جيّدا بقدركم، لكن إن أردتِ الحديث عن ذلك، فيمكنني... |