Kendisi dışında kimse için vicdanı ve saygısı olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | ,أعلم أن ليس لديها ضمير و لا تقدير إلا لنفسها |
olmadığını biliyorum, ama halledebilirsin bunu. Benim için halledebilirsin, değil mi? | Open Subtitles | أعلم أن ليس لديك لكن يمكن أن تفعل هذا من أجلي |
Bunun şu an duymak istediğin şey olmadığını biliyorum ama biraz bekleyebilirsen- | Open Subtitles | إن الأمر معقد أعلم أن ليس هذا ما تود سماعه الأن |
Dinle, senden bunu istemeye hakkım olmadığını biliyorum ama lütfen yapma. | Open Subtitles | إسمعي ، أعلم أن ليس لدي الحق لقول لهذا لكن لا تفعلي أرجوك |
Artık bir bebek olmadığını biliyorum ve bununla da gurur duyuyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن ليس أي طفل وأنا فخور جدا بك. |
Bak, düğün için beraber geldiğin biri olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | حسنا، أعلم أن ليس لديك أي مرافق للزفاف. |
- Anne, anne bunu sormama gerek olmadığını biliyorum ama... - ... | Open Subtitles | أعلم أن ليس علي السؤال لكن |
Çok fazla boş vaktin olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن ليس لديك وقت كافي |