Bunu duymak hoşuna gitmeyecek, biliyorum ama babama çok benziyorsun. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تود سماع هذا لكنك تشابه والدي كثيراً |
Kendinin yeterince güzel, yada yeterince zeki yada yeterince yetenekli olmadığını düşündüğünü biliyorum. | TED | أعلم بأنك لا تعتقد بأنك جذاب بما يكفي أو ذكي بما يكفي أو ماهر بما يكفي أو قوي بما يكفي. |
Bu koyunu buraya getirirken niyetinizin kötü olmadığını biliyorum ama | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تقصد الأذى... بأحضارك النعجة الى هنا, ولكن... |
Karışmak istemediğini biliyorum. Ama en azından onunla konuşsan, nasıl olur? | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تُريدين لكن أيمكنك على الأقل التكلم معه؟ |
Şimdi işleri düzeltmek için bir şeyler düşünmeliyim. Merhaba. Beni tanımadığını biliyorum ama eve gidecek aracım yok. | Open Subtitles | علي بأن أفكر في طريقة لأجعل الأمور في نصابهـا الصحيـح أعلم بأنك لا تعرفنـي، ولكنـي لا أجد طريقة لأعود إلى منزلـي |
biliyorum kıza ateş edemezsin. Sen insanlara hizmet ediyorsun. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك لا تستطيع اصاباتها , لأنك خادم للبشر |
Bak, Victor, kızının bir Beyaz-ışık ile evlenmesi fikrinden hoşlanmadığını biliyorum. | Open Subtitles | اسمعني "فيكتور"، أعلم بأنك لا تحب فكرة زواج ابنتك من "مُضيء" |
Sana yaban mersinli kek aldım. Ama yaban mersinini sevmediğini biliyorum. O yüzden hepsini ayıkladım. | Open Subtitles | لقد جلبت لكِ خبزاً بالعنب البريّ, لكني أعلم بأنك لا تحبينه لذا جلبته كله |
Yaşlı ve sıkıcı annen ile birlikte yemekten hoşlanmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تحبين تناول الطعام مع أمك المسنة |
Bak şerif, beni tanımadığını biliyorum, ama olup biteni bana bir anlatırsan, gerçekten müteşekkir kalacağım. | Open Subtitles | أيها الشريف أنا أعلم بأنك لا تـعرفنـي و لكنني حقاً سـأقـدر ذلك إن أخـبرتـنـي مـاذا يجـري |
Bana inanmayacağını biliyorum, ama gerçekten, her şeyin çok farklı olmasını isterdim. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تصدقني لكنني أتمنى حقاً لو كانت الأمور مختلفـة |
Senin düşünmediğini biliyorum, ama ona yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تعتقدين ذلك ولكني سأحاول مساعدته. |
Bundan hoşlanmıyorsun biliyorum, ...ama bir zırhlı araç işi yapmayı cidden düşünmemiz gerek. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك لا تحب ذلك ولكنى اعتقد اننا يجب أن نفكر فى أمر السيارة المدرعة |
Hayatının bir anlamı olmadığını biliyorum, ama ailenin var. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تهتم لحياتك لكنك لديك عائلة |
Bak, durumun itibariyle düzgün düşünemediğini biliyorum. Ama bu bizim için bir başarı. | Open Subtitles | اصغ، أعلم بأنك لا تعتقد ذلك الآن لكن هذا انتصاراً لنا |
Bak, durumun itibariyle düzgün düşünemediğini biliyorum. Ama bu bizim için bir başarı. | Open Subtitles | أصغ، أعلم بأنك لا تعتقد ذلك الآن لكن هذا انتصاراً لنا |
Bak, ona dava açmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تريد محاكمتها يمكنني أن أكون مخرجك |
Aslında tavsiye istemediğini biliyorum ama izin ver, 10-15 tane iyi adam toplayıp şunlara sert bir karşılık verelim. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تطلب النصيحة، لكن دعني أجنّد 10 أو 15 رجلاً، ونردّ الصّاع صاعيْن وبقوّة. |
Tamam, artık bundan bahsetmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً, أعلم بأنك لا تريدين الكلام عن الموضوع بعد الان |
Şimdi ölemezsin. Şimdi ölmeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنك الموت الآن أعلم بأنك لا تموت الآن |