"أعلم عن" - Traduction Arabe en Turc

    • haberim
        
    • bahsettiğini bilmiyorum
        
    • bilemem
        
    • haberdarım
        
    • olduğunu biliyorum
        
    Hayır, benim vida somunum. Senin vida somunundan hiç haberim yok. Open Subtitles لا , إنها صامولتي ولا أعلم عن أي شي عن صامولتك
    Dün geceden haberim var evet, dazlaklara birazdan geleceğim. Open Subtitles أعلم عن البارحة, سأكلمك عن حليقي الرؤوس بعد دقيقة.
    İşi ya da başka kötü giden bir şeyinden haberim yok. Open Subtitles لذا لا أعلم عن أي مشاعر سيئة أو صفقات تجارية
    Neden bahsettiğini bilmiyorum. Hayal görmüş olmalısın. Open Subtitles أنا لا أعلم عن ماذا تتحدث، لا بد انك كنت تحلم
    Onu bilemem. Ama senin rüşvetçi bir pislik olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا أعلم عن هذا , لكني أعلم أنك فاسد حقير
    Saksodan ve sikişten ve uzun mesafe taşımacılıktan haberdarım. Open Subtitles أعلم عن خياناتك وعلاقاتك الطويلة
    - Evet, ben de. Yıkım olayından haberim vardı. Open Subtitles أعلم عن تقسيم المناطق واعلم انك كنت تعتمد عليها
    Önceden söyleseydin keşke. Neden bundan haberim yok? Open Subtitles كان بإمكانكَ تنبيهي لمَ لمْ أعلم عن هذا؟
    Ailesinden de, aptal paralarından da haberim var. Open Subtitles أوه، أنا أعلم عن عائلته و أموالهم الغبية.
    Kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama o 36 kişiden haberim var, oğlum da onlardan biri ve bence babanız da öyle. Open Subtitles إنظري، أعلم أن ذلك يبدو جنونياً لكني أعلم عن الـ36 إبني واحد منهم وأعتقد والدك كذلك
    Eğer herhangi bir su kaynağı bulursa haberim olacak. - Anlaşıldı efendim. Open Subtitles ـ لو وجدت أي مصدر للمياه أريد ان أعلم عن ذلك ـ حسنا سيدي
    En başta uyuşturucudan haberim yoktu, haberim olduğu zaman da artık çok geçti. Open Subtitles لم أعلم عن المخدرات في البداية وحالما فعلت فات الأوان
    Bundan hiç haberim olmadı beni bağışlayın. Open Subtitles حسنًا، كما ترى، لمْ أكلن أعلم عن الزيارة، يجب أن تسامحني.
    Ve elbette bu doğru. Doğum sonrası depresyondan haberim yoktu. Open Subtitles وبالطبع، هذا صحيح، لم أكن أعلم عن اكتئاب ما بعد الولادة.
    Sen ortaya çıkıp bunu söyleyene kadar haberim yoktu. Open Subtitles لم أعلم عن الأمر أصلاً إلى أن أتيت وأخبرتني
    Neden bahsettiğini bilmiyorum. Onu aylardır görmedim. Open Subtitles أنا لا أعلم عن ماذا تتحدثين أنا لم أراها من شهور
    Neden bahsettiğini bilmiyorum ama hayır. Open Subtitles أنا لا أعلم عن ماذا تتكلمين, لكن الجواب لا
    Ne enerjisinden bahsettiğini bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم عن هذه الطاقة التي تتحدثين عنها.
    Ben bunu bilemem. Belki de Bay tanaka'nın bölümündedir. Open Subtitles أنا لا أعلم عن هذا إنه لشقة السيد توناكا
    Onu bilemem, ama Denzel şimdi o sıkı, seksi kıçıyla şuradan içeri girsin, derhal işi gücü bırakıp onunla işe koyulurum. Open Subtitles كل شيئ قصير أنا لا أعلم عن هذا ولكن إذا أتى دنزل وأحضر مؤخرته المثيرة إلى هنا
    Babanın, Fausto Galvan ile olan bağından haberdarım. Open Subtitles إنّي أعلم عن علاقة والدك و(فوستو غالفان)
    Nerede olduğunu biliyorum. Elime geçtiğinde size haber vereceğim. Open Subtitles أعلم عن موقعه سأدعكِ تعلمين عندما أحصل عليه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus