Ancak bu tahıl sıkıntısının doğal bir olay olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | لكنني أعلم يقينا أن نقص الحبوب هذا لم يكن حادثا عشوائيا |
Dönüş yolunu avcumun içi gibi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم يقينا كيف أعود أنت بحق قناص الغابات |
Ama biliyorum ki Amerika ve NATO savaş görevini Aralık'ta sonlandırdığında giderler iki katına çıkacak. | Open Subtitles | لكني أعلم يقينا أنّ هذه النفقات ستتضاعف حين تنهي الولايات المتحدة وحلف الشمال الأطلسي المهمات القتالية في ديسمبر |
Ama o kadar dayanamayacağını da biliyorum. | Open Subtitles | و أنا أعلم يقينا أنك لن تحتاج كل ذلك الوقت |
biliyorum ki; ne kadar duygulu, ne kadar tek taraflı, kızgın ve agresif ileti yazarsam o kadar insanın iletiyi görmesini sağlarım. | TED | أعلم يقينا أنني إذا كتبت منشورا مليئا بالإثارة، أحادي الرأي، و بعض الأحيان غاضبا وقاسيا، سأحصل على مشاهدات أكثر لذلك المنشور |
Efendim, kesin olarak biliyorum | Open Subtitles | سيدي، أعلم يقينا |
Petrovich'in, Paris'teyken FBI ajanı Curtis Ballard gözetiminde tutuklu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم يقينا أنه كان في عهدة عميل المباحث الفدرالية (كورتيس بالارد) في "باريس" |
Burada olmanın asıl sebebini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم يقينا لما أنت هنا. |
Fakat ben senin adının Jason Rajan olmadığı gerçeğini biliyorum. | Open Subtitles | لكنني أعلم يقينا (أن اسمك ليس (جايسون رجان |