Spot ışıkları gözünü öyle kör etmiş ki olup bitenin farkında değilsin! | Open Subtitles | لقد أعمتك أضواء الشهرة لا يمكنك أن ترى مالذي يحدث حقًا هنا |
Senin şu yersiz kaplumbağa nefretin gözlerini kör etti baba. | Open Subtitles | إن كراهيتك الفظيعة للسلاحف قد أعمتك عن الحقيقة ، يا أبي |
Sen de herkes gibi bu lanet gösterinin bilgi rüzgârının cazibesiyle kör olmuşsun. | Open Subtitles | لأنّك، كما الجميع، أعمتك الطريقة الساحرة للتجسّس على الهواء، ذلك العرض اللعين. |
Hislerin gözünü o kadar kör etmiş ki restoranımı yakmaya kalkıştın. | Open Subtitles | rlm; مشاعرك أعمتك rlm; ومع ذلك حاولت إحراق مطعمي |
Duyguların seni kör etmiş, baba. | Open Subtitles | أعمتك المحبة يا أبي |
Babama olan nefretin seni, ben ve Charlotte'u görmeyecek kadar kör mü etti? | Open Subtitles | هل أعمتك كراهيتك لأبي عن رؤيتي أنا و(تشارلوت)؟ |
Rakiplerinin başarısını görmeyecek kadar kör müsün? | Open Subtitles | هل أعمتك الرغبة بنجاح ثورتك؟ |
Rakiplerinin başarısını görmeyecek kadar kör müsün? | Open Subtitles | هل أعمتك الرغبة بنجاح ثورتك؟ |
Üzgünüm ama Claire için olan hislerin besbelli öylesine seni kör etmiş ki o odadaki tek amacımızın Vega'nın kontrolünü her zamankinden daha çok ele almak zorunda olduğumuzu görememişsin. | Open Subtitles | (أنا أسف ، و لكن مشاعرك تجاه (كلاير من الواضح أنّها أعمتك عمّا كان سهلاً لتراه أمامك في تلك الغرفة |