Çok daha derin ve daha sistematik bir toplumsal sorunun ne olduğunu anlamanın saf dilli bir yolu. | TED | هذه طريقة ساذجة لفهم ما هي مشكلة اجتماعية أعمق بكثير وأكثر منهجية. |
Kadınların cinsel baskıları, kızlık zarının basit anatomik özellikleriyle ilgili bir yanlış anlaşılmadan çok daha derin bir konu. | TED | القمع الجنسي للنساء نابع مما هو أعمق بكثير من سوء فهم بسيط لخصائص غشاء البكارة. |
Babanın yalnızlık arayışı daha derin bir sorunu gösteriyor. | Open Subtitles | سعي الوالد إلى العزلة مؤشر إلى مشكلة أعمق بكثير. |
Hayatın anahtarı bundan çok ama çok daha derinde yatıyor. | Open Subtitles | مفاتيح الحياة أعمق من ذلك ، أعمق بكثير من ذلك |
- İstiyoruz ama o kendisine yardım mı ediyor yoksa işi yokuşa mı sürüyor? | Open Subtitles | لكن هل هي تُساعد نفسها أم تحفر حفرة أعمق بكثير ؟ |
daha derin olması gerekiyor Ve en az bir 50 cm daha kazacaksın. | Open Subtitles | يجب أن تكون الحفرة أعمق بكثير وطولها قدمين. |
Görüyorum. Fakat burada bahsettiğimiz şeyin daha derin olduğunu söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | أستطيع، ولكني أعتقد أن هناك أشياء أعمق بكثير مما نرى |
Ama bence bir çok insan Yunanistan'ın euro bölgesindeki çok daha derin yapısal sorunların, daha geniş küresel ekonomik sistemdeki zaafiyetlerin ve demokrasilerimizdeki zaafiyetlerin bir belirtisi olduğunda ittifak edecektir. | TED | ولكني اليوم أعتقد أن معظمهم سيتفق على أن اليونان كانت فقط إحدى الأعراض لمشاكل هيكلية أعمق بكثير في منطقة اليورو و هشاشة النظام الإقتصادي العالمي العريض هشاشة ديمقراطياتنا |
Nana'nın "bunu bilince ne işe yarayacak" sorusuna gelince -- çünkü günlük hayatta bunu bilince yapabileceğiniz çok fazla şey var, özellikle buzdolabında yumurtanız varsa -- çok daha derin bir cevap var. | TED | رداً على سؤال جدتي بخصوص ما يمكننا فعله عندما نعرف ذلك لأنه هناك العديد من الأشياء في الحياة اليومية التي يمكنك فعلها عندما تعرف ذلك، خصوصاً إذا كان عندك بيض في الثلاجة هناك إجابة أعمق بكثير. |
Bu Postojna' dan çok daha derin bir mağara. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد يكون أعمق بكثير أتعتقد ذلك |
Teknemin kaptanı suyun daha derin olacağını söylemişti. | Open Subtitles | قائدي قال أن المياه ستكون أعمق بكثير |
Bu izler diğerlerinden daha derin. | Open Subtitles | هذه الأثار هي أعمق بكثير من البقية |
Birçok yönden, insanlarınkinden çok daha derin. | Open Subtitles | أعمق بكثير مما هي عند البشر |
Köşe bucak bilgisinden daha derin. | Open Subtitles | أعمق بكثير من زوايا و أركان |
- Yapma lütfen Carol aşk, aynı favori filmden daha derin bir şeydir. | Open Subtitles | رجاء (كارول)، الحب أعمق بكثير من مشاركة الأفلام المفضلة. |
- Bundan çok daha derin. | Open Subtitles | الأمر أعمق بكثير من ذلك |
Evet, artık daha derin. | Open Subtitles | -إنه أعمق بكثير الآن |
Ama bıraktığınız etkinin devlette çok daha güçlü olduğunu hissediyorsunuz. | TED | ولكنك تشعر بأن تأثيرك يكون أعمق بكثير عندما تعمل لصالح الحكومة. |
- İstiyoruz ama o kendisine yardım mı ediyor yoksa işi yokuşa mı sürüyor? | Open Subtitles | لكن هل هي تُساعد نفسها أم تحفر حفرة أعمق بكثير ؟ |