"أعمق من" - Traduction Arabe en Turc

    • daha derin
        
    • daha derindir
        
    • daha derine
        
    • daha öte
        
    • çok daha
        
    Doğal yeteneklerimiz derin olabilir ama dünyadan daha derin olamaz. Open Subtitles قد تكون مواهبنا الطبيعية عميقة ولكنها ليست أعمق من الأرض
    CA: Terörizmle savaştan öte daha derin amaçlar olduğunu düşünüyor musun? TED كريس: أقصد هل تعتقد أن هنالك حافز أعمق من الحرب ضد الإرهاب؟
    Senin güdülerin daima sırf eğlenceden daha derindir. Open Subtitles تكون دوافعكَ دائماً أعمق من مجرّد المتعة
    - Bir kocanın cesareti Taesan Dağı'ndan daha yüksek bir zevcenin namusu ise denizden daha derindir diye öğrendim. Open Subtitles تعلمت أن روح الرجل هو أعلى من جبل والإخلاص المرأة هي أعمق من المحيطات.
    Arada sırada koltuk altlarımıza kadar içeri girdik, ama şükür ki ondan daha derine değil. TED يصل أحيانا إلى أبطينا، ولكن لحسن الحظ لم يكن أعمق من ذلك.
    Bundan daha öte kredi açmak istemem bay Hickok. Open Subtitles لا أريد أن يصبح الماء أعمق من هذا يا سيد (هيكوك)
    Hayatın anahtarı bundan çok ama çok daha derinde yatıyor. Open Subtitles مفاتيح الحياة أعمق من ذلك ، أعمق بكثير من ذلك
    Şu anda yapmamız gereken, bunun çok daha derin bir hâli. Kendimize soralım, sahip olunan şeylerle tanımlanmayan bir hayat yaşamak ne anlama gelir? TED ما ندعو إليه اليوم، أعمق من ذلك بكثير، وهو أن نسأل أنفسنا ماذا يعني أن نحيا حياة غير محددة بأشياء.
    Bilim kurgu ve pop kültürü tarafından bu tür eşyaları kişiselleştirmek istemek için hazırlanıyoruz fakat olay bundan biraz daha derin. TED نحن نتأثر بالثقافة المنتشرة والخيال العلمي حيث نرغب في أن نمنحها شخصية كالإنسان، لكن الأمر أعمق من هذا.
    Sorun bundan daha derin. Bir hayat değişikliğinden geçiyor. Open Subtitles الأمر أعمق من ذلك انه يمر بمرحلة تغير في حياته
    "Fakat ben, dalgalı bir deniz altında ve ondan daha derin körfezlerde hapsoldum." Open Subtitles لكن أنا تحت بحر أقسى منغمراً في خلجان أعمق من ــــ
    Aramızdaki bağ sözlerden daha derin Open Subtitles حسناً،حصلتعلىذلك . ارتباطنا سيكون أعمق من الكلمات
    Bir annenin yarası babanınkinden daha derindir. Open Subtitles فإن جرح الأم يكون أعمق من جرح الأب
    Çünkü o, kazmaya zorlandığınız bütün madenlerden... sizi evinizden ayıran okyanustan daha derindir. Open Subtitles ...لأنها أعمق من أي منجم إضطررتم لحفره و من أي محيط فصلكم عن موطنكم...
    Ama astrolojinin etkisi bundan daha derindir. Open Subtitles ولكن تأثير علم التنجيم كانت أعمق من ذلك
    Küçük yerel evrenimizi keşfettik ama ben daha derine, daha ileriye gitmek istedim. TED فقد اكتشفنا كوننا المحلي الصغير، لكن أريد أن أذهب أعمق من ذلك، أريد أن أذهب أبعد.
    Ve daha derine inerseniz, bu durum özellikle erkekler için geçerlidir. TED وإذا ذهبنا أعمق من ذلك ، سنرى أن الرجال هم الاكثر عرضة.
    Ama öğrendiğimiz, bu önyargıların bundan daha derine gidebiliyor olduğuydu. TED لكن ما تعلمناه أنه هناك تحيز قد يشغل جزء أعمق من هذا.
    Babanız ölene kadar. Sorunlarınızın vicodinden daha öte sebepleri var. Open Subtitles مشاكلك أعمق من الفايكودين
    Bundan daha öte bir şey. Open Subtitles شيء أعمق من هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus