"أعني أنت" - Traduction Arabe en Turc

    • Sen
        
    • Yani
        
    • demek
        
    Yani demek istiyorsum ki; her boku Sen biliyorsun, ve ben Bayan Aptalım, doğru mu? Open Subtitles أعني, أنت تعلم كل شيء وأنا السيدة الغبية, أليس كذلك؟
    demek istediğim Sen bir erkeksin ama neden Billy'nin dokunuşu seni etkilemedi? Open Subtitles أنا أعني.. أنت رجل إذن لم لم تؤثر لمسة بيللي بك؟
    Şu an hiç de uygun bir zaman değil. Yani Sen kardeşimle çalışıyorsun ve Crystal da hasta olduğu için bugün izinli. Open Subtitles لكن كما ترين,الآن حقاً ليس بوقتٍ جيد,أعني,أنت تعملين مع أخي
    Yani, Irak'a kadar o kadar yol gittin ve hiç bir şey hissetmedin. Open Subtitles أعني, أنت قطعت كل تلك المسافة إلى العراق و لم تستطع الشعور بشئ
    Yani her zaman hoş görünüyorsun ama şu anda pek iyi görünmüyorsun. Open Subtitles أعني أنت تبدين بحالة جيدة دائماً، لكنك لا تبدين بحال جيدة جداً
    Mike'dan bahsetmiyorum. Sen ve Çilli'den bahsediyorum. Open Subtitles انا لا أتحدث عن مايكل, أعني أنت وذات النمش
    Sen de bir şeyler yapıyorsun ve bu harika. Open Subtitles أعني .. أنت تقوم بأشياء واعتقد أن هذا أمر عظيم
    Sen başrol oyuncususun, ben sadece korodayım. Open Subtitles أعني أنت في الدور الرئيسي، وأنا في الكورس
    Yani Sen nezaketle, tutup en özel bölgene giriş izni veriyorsun bana ve ben ne yapıyorum döllüyorum onu. Open Subtitles أعني , أنت كنت لطيفة كفاية لتمنحيني الدخول إلى ... أكثر أماكنك حميمية , وماذا فعلت ؟ وأنا لقحتك
    Evet bize. Sen ve ben, biz... Open Subtitles من أجلنا ، نعم ، أعني أنت وأنا ، نحن ، نعم
    {\pos(192,230)}Yani dedi ki, Sen öldün ve bir daha dönme. Open Subtitles .... أنا أعني أنت ميت لذالك لا ترجع مره أخرى
    Sen buradasın ama kafan milyonlarca kilometre uzakta. Open Subtitles لا تكونين هنا أعني, أنت هنا بالفعل ولكنك على بعد مليون ميل من هنا
    Sen sıradan birisin. Open Subtitles لماذا يسمحوا لك بالذهاب في مهمات؟ أعني أنت..
    Sen oyunculuğa geri dönmeye hazır olmadığımı düşünüyordun. Open Subtitles أعني, أنت ظننت بأنني غير جاهزة للعودة إلى أمور التمثيل
    Yani, senin kabataslak olarak, törpüleyici, ve makyaja ihtiyacın var, ama Sen bunu hak etmiyorsun. Open Subtitles أعني, أنت فظه ووقحة وتحتاجين للتغير بشكل كبير ولكنك لاتستحقين ذلك
    Yani hiçbir zaman iyi görünmüyorsun, fakat şu an, gerçekten kötü görünüyorsun. Open Subtitles أعني أنت لاتبدين بحال جيد ابداً لكن الآن تبدين بحال سيء جداً
    Yani, hep dokunulmazı oynamak, hep herkese ukalalık etmek. Open Subtitles أعني, أنت دائماً تتصرف بهدوء, وتجعل الجميع يشعرون بالسُخف.
    Böyle samimi ve birbirine yakın seyahat etmek Yani bir odada kamp kurar gibisiniz. Open Subtitles السفر في الفصول الدافئة، قريب جدا من الربع أعني أنت نوعاً ما تخيم في غرفة واحدة.
    İnanılır gibi değil. Yani, şimdi çok farklı görünüyorsunuz. Open Subtitles هذا أمر يصعب تصديقه، أعني أنت تبدو مختلفاً جداً الآن
    - Hayır, sadece ikiniz demek istedim. - Kostümün filan çok heyecanlıydın. Open Subtitles لا، أنا أعني أنت فقط - ولكنك كنت مسرورة، وبذلتك أيضاً -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus