Yani o , gelip seni değil mi istedi ? | Open Subtitles | أعني انه طلب منك أن تأتي إلي هنا، أليس كذلك؟ |
Daniel daha iyi olmaz mı, Yani, o bir dil ve kültür uzmanı. | Open Subtitles | ألن يكون دانيال افضل في ذلك أعني انه لغوي وخبير ثقافي |
Yani, Demek istediğim, sen benimle olmak istemiyorsun. | Open Subtitles | أعني انه مثل العنة أنكي لا تريدين ان تكوني معي. |
Yani, katilin... | Open Subtitles | أن أعني انه حتي لا يهم اذا كان القاتل ليس |
Ve, Demek istediğim burada gördüğünüz şey çok muhteşem -- ne kadar ışık gökyüzüne gidiyor ve yeryüzüne dönmüyor. | TED | أترون .. أعني انه مذهل تماماً .. ماترونه هنا أترون كيف يذهب الكثير من الضوء إلى السماء ولايصل أبدا إلى الأرض. |
Yani, benim bu işe yetecek ciğerim yok. | Open Subtitles | .. . أعني انه ليس لدي رأتي ليست بحالة جيدة |
Yazık. Hayır. Yani, o kayıp. | Open Subtitles | كلا، أعني انه مفقود لقد هرب من المستشفى، هل أتى هنا؟ |
Aslında tam tersine, büyük bir olay Yani bilmiyorum, Yani, bilirsin işte... | Open Subtitles | أعني انه قضية كبيرة لاكن لا أعرف أنتي على علم |
Yani, bugünden sonra değil ama.. | Open Subtitles | أنا أعني , انه على الأرجح لن يكون بعد اليوم |
Yani onların neler olacağından haberleri yok... | Open Subtitles | أعني انه ليست لديهم أي فكره عما سيحصل لهم |
Yani, sonuçta, ne yapsaydım bıraksaydım bir Ukrayna hapishanesinde işleri düzeltmeden veya kendini açıklamadan verdiği yanlış kararları düşünerek çürüse miydi? | Open Subtitles | أعني انه بعد كل, ما كان يجب علي فعله, أن أدعها تتعفن في أحد السجون الأوكرانية لتفكر في الخيارات السيئة اللتي أتخذتها |
Yani, tabi hoş bir seyahatte ilgi ayrımları var. | Open Subtitles | أعني انه يتأكدون من انهم يركبون اجمل السيارات |
Yani baksana Boston Boğazlayanı'nın kurbanlarıyla aynı isimdeki kişileri seçiyor. | Open Subtitles | او يحادثهم للدخول. أعني انه يختار ضحاياه بنفس أسماء ضحايا قاتل بوسطن. |
The Beatles'ın Hz.İsa'dan daha büyük olduğunu söylediği için, ama şimdi, Yani, anladım ki bu, | Open Subtitles | لقوله البيتلز كانوا اكبر من المسيح لكن الآن, أعني انه مثل |
Yani Amerikan vatandaşı değilse, hikâyemiz için daha iyi olur. | Open Subtitles | ولكن هذا أمرٌ جيد أليس كذلك؟ أعني انه من الافضل للقصة إذا هي لم تكن مواطنة أمريكية |
Bar, Yani henüz açılmadı. | Open Subtitles | كذلك البار أعني , انه ليس بكامل الاعداد حتى الان |
Yani, neden beni mahvetmek isteyen bu kadına, bağışlanamaz bir şekilde kibar davranıyorsun? | Open Subtitles | أعني , انه لماذا تعامل امرأة واضح جداً عليها بأنها تريد تحطيمي بمثل هذه الشفقة غير المعتذرة ؟ |
Yani, eğer kurtarırsa, o zaman elbette memnun olurum ama, Demek istediğim, henüz kendini günahlarından arındırmadı, değil mi? | Open Subtitles | اعني اذا كان فعل هذا.. بالطبع انا سعيدة.. لكن ، أعني انه لم يحرر نفسه |
Ve senin her zamanki çatlaklığın değil, Demek istediğim, daha ileri seviye delilik. | Open Subtitles | وليس جنونك الاعتيادي أعني انه مستوى أعلى من الجنون |