"أعواد الثقاب" - Traduction Arabe en Turc

    • kibrit
        
    • kibritleri
        
    • Kibritler
        
    • Kibritçi
        
    • kürdandan
        
    • Kibritiniz
        
    • kibritlerden
        
    Yerli izci der ki belki markete koşup biraz kibrit almalısın. Open Subtitles الدليل الهندي يقول أنه ربما عليك الركض للدكان وشراء أعواد الثقاب.
    Şapkasının kenarlarına kibrit bile tutturup onları ateşledi, böylece gemisi saldırıya hazır olduğunda bunlar tehditkâr bir şekilde cızırdadılar. TED حتى أنه ألصق أعواد الثقاب حول حواف قبعته وأشعلها، لذا تتوهج مهددة عندما تأخذ السفينة وضعية الهجوم.
    Her gece eve döndüğümde kibrit ve kürdanlardan yapıyorum. Open Subtitles لقد صنعت تلك الأشياء كل ليلة عند عودتي للمنزل عندما لا أجد أعواد الثقاب وفرشاة الأسنان
    Cesedin etrafındaki kibritleri hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرون أعواد الثقاب التي كانت حول الجثه؟
    Ve Kibritler eksik. Sigara içtiğini bilmiyordum. Open Subtitles و أحد أعواد الثقاب مفقود أنا لم أعرف أنكِ تدخنين
    Sepetinizdeki kibrit kutusu tam da ihtiyacım olan şey. Open Subtitles علبة أعواد الثقاب هذه التي في سلتك، هي ما احتاجه بالضبط.
    Zil tellerine bantla kibrit yapıştırır... sonra da onları benzinli pamukla sarar. Open Subtitles ويحب ربط أعواد الثقاب على أجراس الهاتف ويلفهم بالقطن المغموس بالبنزين
    - Tek kibrit bu mu? Open Subtitles هل هذه هى كل أعواد الثقاب التى تبقت معك؟
    - Tek kibrit bu mu? Open Subtitles هل هذه هى كل أعواد الثقاب التى تبقت معك؟
    Battaniyeye ihtiyacımız var, geceleri soğuk olur biraz da kibrit. Open Subtitles نحتاج إلى غطاء , سيكون الجو .. بارداً في الليل . و بعض أعواد الثقاب
    Zaman, benzin ve kibrit gerek. Open Subtitles إنه يتطلب الوقت و البنزين و أعواد الثقاب
    - Şimdiye kadar gittiğimiz bütün restoranlardan bir kibrit kutusu almıştım. Open Subtitles - لقد أخذت علبة أعواد الثقاب من كل مطعم كنا به
    Bu konuşma dört kibrit sürecek evlat. Open Subtitles هذه المحادثة ستستمرّ حتّى إنتهاء إحتراق أعواد الثقاب هذه يا بنيّ.
    kibrit kutusu ve etiketi gibi kibritle ilgili koleksiyon yapmaya verilen isim. Open Subtitles إنّه مُصطلح يصف من يجمعون المواد ذات الصلة بأعواد الثقاب. مثل رُقعات وعُلب أعواد الثقاب.
    İnan bana, eğer tepelere doğru gözden kaybolursak birbirimize kibrit çöpleri gibi sıkışırsak savaşmak yerine kıçımız donarsa tam olarak onların istediği şeyi yaparız. Open Subtitles صدقنى إذا إختبئنا فى هذه التلال وحُشرنا مثل أعواد الثقاب ونلتصق بمؤخراتنا بدلاً من القتال
    Burada hanımefendi, acıları yüzünden anlaşmayı reddeden kibrit fabrikasındaki tüm Kadınların bir listesi var. Open Subtitles هنا,سّيدتى,قائمه بصانعات أعواد الثقاب اللواتي رفضن قبول تسوية لأجل مستحقاتهن
    Deli gibi arzuladığın kibritleri yakıyorum şu an. Open Subtitles إنني أشعل أعواد الثقاب التي أنتَ بأمس الحاجةِ لها
    Yanan kibritleri yere düşürmeye devam edersen etrafındaki patlamalardan nasıl kaçabilirsin? Open Subtitles لو استمريت في رمي أعواد الثقاب... كيف لك أن تتجنب الانفجار حولك؟
    Kibritler şah, jel vezir şeker paketleri ise atlar. Open Subtitles أعواد الثقاب هي الملك، والهلام هُو الملكة، وأكياس السكّر هي الفرسان.
    Kibritçi kızlar. Open Subtitles تبيّن بأنهُ ليسّ داعمًا لصانعات أعواد الثقاب
    Şu anda elimde sadece kürdandan yapılma modelleri var. Open Subtitles وحاليًا توصلت لنموذج من أعواد الثقاب ولكن (لو اتصلت بـ(مايك) و(أيك
    Kibritiniz! Open Subtitles أعواد الثقاب!
    Kapıyı kırıp girmem gerekirse kibritlerden yaptığın o katedrale izin vermeyiz. Open Subtitles هيا, (تيبر), لو كان علي أن أركل الباب فكنا لن نجعلك تبني تلك الكاتيدرائية من أعواد الثقاب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus