Karanlikta bile, ahtapotun gözleri en ufak harekete karsi cok hassastir. | Open Subtitles | و حتى في الظلام، يلتقط الإخطبوط أقل حركة بفضل أعينه الحساسة. |
Bir an gözleri kaydı ama sonra düzeldi. Her neyse. | Open Subtitles | لقد إنقلبت أعينه لثوانٍ لكنّها عادت كما كانت |
Tali Puccini söylemeye alışıktı, babamın gözleri yaşla dolsa bile devam ederdi. | Open Subtitles | تالى اعتادت أن تقوم بغناء بوتشينى حتى والدى اعتاد أن تمتلئ أعينه بالدموع |
Bazen gözleri gözlerimin önüne geliyor ya da beşiğinden bana gülüşünü görüyorum. | Open Subtitles | فى بعض الاوقات احصل على ومضات من أعينه أو |
Bundan anlayabiliriz ki Roma'da gözlerinin önünde o kadar kişiye acı çektiriliyor. | Open Subtitles | انه مؤلم ولايصدق انه في روما وتحت أعينه الكثير من الناس تضطهد |
Karşınızda da gözleri Karıncalı Johnson'ın Elektronik Eşyaları. | Open Subtitles | وهنا في محل الكترونيات جونسون في أعينه نمل |
Üzerinde günlerce çalışabiliriz. Parmakları, gözleri fark etmez. | Open Subtitles | يمكنا تعذيبه لعدة أيام في أصابعه في أعينه |
Biz O'nun gözleri ve kulaklarıyız. | Open Subtitles | نحن أعينه وأذنه، وقريباً سوفنتضاعفإلىعشرة... |
Biz onun gözleri ve kulaklarıyız Ve yakında 10 misli daha fazla.. | Open Subtitles | نحن أعينه وأذنه، وقريباً سوفنتضاعفإلىعشرة... |
- gözleri mi kanlanmış biraz? - Birazcık sadece. | Open Subtitles | ألا تبدو أعينه حمراء اللون بعض الشيء؟ |
Kimin gözleri açılmış görelim. | Open Subtitles | انظروا من باتت أعينه مفتوحة الآن |
gözleri gözükmüyordu bile. | Open Subtitles | لم نتمكن من رؤية أعينه جيداً. |
gözleri gitmiş. | Open Subtitles | فقد أعينه كما يبدو. |
Onun gözleri midesinden büyük. | Open Subtitles | أعينه أكبر من بطنه شكرًا لك |
Asla 5 adımdan fazla yaklaşma. Asla gözlerinin içine bakma. | Open Subtitles | .لاتقترب لأكثر من خمسة خطوات .ولا تنظر إلى أعينه |