"أعْرفُ" - Traduction Arabe en Turc

    • biliyorum
        
    • bilmiyorum
        
    Orda olduğunu biliyorum, Ursula. Hemen telefonu aç ve neden benden kaçtığını söyle . Open Subtitles أعْرفُ بأنّك هناك، أورسولا إَرْفعُي السماعة وأخبرُني لِماذا تتهربين مني
    Bugün görüşmemiz olduğunu biliyorum ama bir iş çıktı. Open Subtitles أعْرفُ بأنّنا حدّدنَا لإجتِماع اليوم لكن هناك شيءَ أستجد
    - Bir buçuk saattir bekliyoruz. - biliyorum. Open Subtitles ـ نحن نَنتظرُ منذ سّاعة ونِصْف ـ أعْرفُ ذلك
    Dinle, Herr Mac, kimlerle uğraşmaya alışık olduğunu bilmiyorum, ama kimse benim yerimde bana ne yapacağımı söyleyemez. Open Subtitles إسمع أيها الحاذق لا أعْرفُ ما هو نوع الناس الذين تعوّدت التعامل معهم لكن لا أحد يُملِي عليّ ما أفعله في مكاني
    Utanç verici bu, daha adını bile bilmiyorum. Open Subtitles انه من الإحْراج القول أنني حتى لا أعْرفُ اسمَكَ حتى
    biliyorum ki benim yerime "ben Yashvardhan Raichand'ın oğluyum"... demek isteyen çok kişi var. Open Subtitles أعْرفُ بأنّ اللة يحبني ولذلك منحني الحق بأن أقول بأني أبن ياش رايشند
    Bir kızı oynadığını biliyorum ama... Open Subtitles أعْرفُ بأنّك تَلْعبُ دور البنت , لكن تعال
    Bütün sırlarını biliyorum. Yaptığın kirli işleri. Open Subtitles أعْرفُ كُلّ أسراركَ الأشياء الحمراء القذرة التى قمت بها
    Patronlarınızın size karşı bugün sert olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعْرفُ بأنّ رؤسائَكَ كَانوا قاسين جداً عليك اليوم.
    Nereden başlayacağımı biliyorum. Open Subtitles أعتقدُ أنني أعْرفُ أين سأبْدأُ
    Onları alt etmenin bir yolunu biliyorum. Open Subtitles - أعتقد أنا أعْرفُ طريقه نحن يُمْكِنُ أَنْ نَأْخذَ هم خارجا
    biliyorum biraz abartı gibi ama ... çok iyi rol yapıyorum. Open Subtitles أعْرفُ صوتَه نوع من التزيف، لكن... جئت لعمَلُ بَعْض الأدوار
    Bir çoğunun bilmediği bir şey biliyorum. Open Subtitles أنا أعْرفُ شيئا ً معظم الناس لا يعرفونه
    Ben çok iyi biliyorum. Open Subtitles حَسناً ، أنا أعلم ، أعْرفُ بالضبط مِنْأينجاءهذا .
    Bunu neden yapmak zorunda hissettiğini biliyorum. Open Subtitles . أعْرفُ لِماذا تَشْعرُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تَفعَلُ هذا - . ابتعد عنّي -
    Bunu biliyorum, Tavşan Yarın kente inip telefon idaresi binasına gitmeli ve... Open Subtitles أعْرفُ ذلك *رابد* نحن سنَنْزلُ إِلى تصليح الهاتفِ غداً
    Öykünün ne olduğunu bilmiyorum ama öğreneceğim. Open Subtitles أنا لا أعْرفُ ما قصّتَكَ يا شيب دوغلاس لكن سأكتشفُ
    Neden kimsenin ilgilendiğini bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعْرفُ لِماذا يجب أعتني بكُلّ شخصِ.
    Ne kadar vaktimiz olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles لقد أرسلت الروس بعيداً و لا أعْرفُ كَمْ لدينا من الوقتَ
    Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum ya da ne bildiğini veya beni ne kadar aptal sandığını. Open Subtitles لا أعْرفُ فيما تَفكر أنت تُحاولُ أن تنجز ـ ـ ـ ـ ـ ـ أَو ماذا تَعتقدُ بأنّك تَعْرفُ , أَو مدى الغباء الذى تعتقده في
    Macko'yu kızdıracak ne yaptığını bilmiyorum ama bana bir anlaşma önerdi ve kabul ettim. Open Subtitles لا أعْرفُ ماذا فعلتَ لاغضاب ماكو لكنه وعدني بصفقة وانا قبلتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus