Hep güzel şeyler yaparım. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ الكثير مِنْ الأشياءِ اللطيفةِ. |
İlk Sevgililer Günümüz için güzel bir şeyler yapmak istemiştim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ شيءُ لطيف ليوم الحبِّنا الأولِ. |
Seni o rozeti takarken düşündüm ve böylece yapmam gerekeni buldum. | Open Subtitles | أعتقد منك تَلْبسُ تلك الشارةِ، وبعد ذلك أَعْرفُ ما أنا يَجِبُ أَنْ أعْمَلُ. |
- En azından bunu yapayım dedim. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه كَانَ أقلّ ما يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ. |
Eğer kımıldarsan, bunu yapamam. | Open Subtitles | إذا أنت لا تَحْملُ ما زِلتَ، أنا لا أَستطيعُ أعْمَلُ هذا. |
Şimdi borunun, rahim ağzından ilerlemesine yardımcı olması için ultrason yapacağım. | Open Subtitles | الآن سَأُساعدُ على أعْمَلُ أشعة فوق سمعيةُ لتَوجيه القسطرةِ خلال عنقِكَ. |
Bana ne oldu ve bununla ilgili olarak ne yapabilirim? | Open Subtitles | ما الذي حَدثَ لي وماذا يمكن أَنْ أعْمَلُ حوله؟ |
Geç kaldığım için özür dilerim. Bunu bugünlük ben yaparım. Gidebilirsin. | Open Subtitles | أَنا آسفُة عن تأخري لماذا لا أعْمَلُ هذا اليوم؟ |
Birçok şeyi oldukça iyi yaparım. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ العديد مِنْ الأشياءِ بمهارة جداً. |
Bu basit işi gözü kapalı yaparım. Herkes sakin olsun. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ هذا الشغلِ الصَغيرِ و انا مغمض و ورايا لذا الكُلّ يُهدّئُ. |
Başka bir şey var mı diye genel bir muayene yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أَحْبُّ أَنْ أعْمَلُ فحص عامّ فقط لمعْرِفة شيء أخر |
Ve yine sayenizde, her yerde iyilik yapmak istiyorum. | Open Subtitles | وبسببك أُريدُ أَنْ أعْمَلُ أعمالُ رحيمةُ من حولي |
Hakkında yazı yazdığım şeyleri yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ أَنْ أعْمَلُ الأشياءُ التي أَكْتبُ عنها فقط. |
Bence yapmam gereken çok açık. | Open Subtitles | أعتقد هو واضحُ جداً بإِنَّني يَجِبُ أَنْ أعْمَلُ. |
Şimdi yapmam gerekeni biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ ما أنا يَجِبُ أَنْ أعْمَلُ الآن. |
- O zaman ben sana masa yapayım. | Open Subtitles | أوه، حَسناً، ثمّ تَركَني أعْمَلُ أنت، ثمّ. |
O arada yapamazsam, hiç yapamam. | Open Subtitles | إذا أنا لا أَستطيعُ يَعمَلُ هو في ذلك الوقت، أنا لا أَستطيعُ أعْمَلُ هو مطلقاً. |
Kimsenin bana bakmadığı bir yerde, özel bir şey yapacağım. | Open Subtitles | النظرة. أنا عِنْدي شيءُ أَتمنّى أَنْ أعْمَلُ في خاصِّ بدون نَظْر ناسِ. |
Ben de şu amuda kalkma numarasını yapabilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ ذلك، تلك مادة يدوية |
Evet yapıyorum, görünüşe göre, sen pek yapmıyorsun. | Open Subtitles | سوف أعْمَلُ ذلك، بَدتْ الأشياءَ صحيحةً في البلدةِ هنا. |
Ne yapmamı istiyorsun? Hayatından çıkayım mı? | Open Subtitles | الذي تُريدُني أَنْ أعْمَلُ حوله، قصّْ نفسي منه؟ |
"Ben kesinlikle yapardım" anlamına gelen bir şey. | Open Subtitles | أَعْني بأنَّ ك أعْمَلُ بالتأكيد أيّ شئ للشخصِ الآخرِ. |
Orada bir şey yapmaya çalışıyordum ama sanırım elime yüzüme bulaştırdım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ شيءُ هناك، وأنا أَحْزرُ بأنّني عَمِلتُة بشكل سيئ جداً. |
Evet, benim işim dalkavukluk yapıp bunu yaparken, gülümsemek üzerine kuruludur. | Open Subtitles | حَسناً، شغلي يَشْملُ تقبيل الحمارِ أساساً وإبتسامة بينما أنا أعْمَلُ هو. |
Bunu yapmama izin vermelisiniz. | Open Subtitles | عِنْدَكَ ذهب تَركَني أعْمَلُ هو. أنا كُنْتُ في هذا البيتِ ستّة شهورَ داعرةَ. |
Evet yapmıyorum yapmıyorum işte ve karşılığı bu, karşılığı bu. | Open Subtitles | ووَضعَه في الحسابِ الذي أُريدُ , لَكنِّي لا أعْمَلُ هذا! |
Belki bugün onun için birşeyler yapmalıyım ha ? | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أعْمَلُ شيءُ جيدُ لها اليوم , ؟ |