İçeri yürüyerek gireceğini, eşyalarımızı alıp yürüyerek dışarı çıkacağını mı düşünüyorsun? Hayır. | Open Subtitles | أتظن أنكَ قادر على الدخول و أخذ أغراضنا و الخروج فحسب ؟ |
O yüzden her gece yatağımızda ve bu yüzden eşyalarımızı mahvediyor. | Open Subtitles | حسناً, لهذا ينام في سريرنا كل ليلة ولهذا يقوم بتدمير أغراضنا |
eşyalarımızı alır ve gideriz... şimdi! Bana inanmıyor musun? | Open Subtitles | لنجمع أغراضنا ونذهب من هنا الآن لا تصدقينني؟ |
Ama biz evliyiz; Bunlar bizim eşyalarımız. | Open Subtitles | ــ ولكننا متزوجان، انها أغراضنا معاً ــ لا أظن ذلك |
Şu eşyaları odalara bırakalım ve yarım saat sonra burada buluşalım. | Open Subtitles | -نعم عظيم. دعنا نتخلص من أغراضنا ونتقابل هنا بعد نصف ساعة |
Ben eve gidip eşyalarımızı alacağım. | Open Subtitles | سَأَذْهبُ إلى البيت وأَحْضر بعض أغراضنا. |
Gitmezsem, eşyalarımızı toplayıp, çiftliği terk etmek ve beş parasız, umutsuz bir şekilde kim bilir nereye gitmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | إن لم أذهب، علينا أن نحزم أغراضنا ونرحل، والله يعلم إلى أين |
Önemli eşyalarımızı korumak için bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا إيجاد طريقة لحماية أغراضنا التي لا يمكن تعويضها |
Odamıza dalıyorsunuz özel eşyalarımızı incelemeye başlıyorsunuz bir bilgisayarın şifresini kırmamızı talep ediyorsunuz... | Open Subtitles | تدخل إلى غرفتنا تفتش فى أغراضنا الشخصية تطلب منى كسر حماية كمبيوتر |
eşyalarımızı toplayıp eve gitmeliyiz. | Open Subtitles | لذا فل نذهب لإحضار أغراضنا. ونذهب للمنزل. |
Yok. eşyalarımızı tezgahın altında tutuyoruz. | Open Subtitles | لا، أعني بأنّنا نُبقي أغراضنا تحت الكاونتر |
Birden bire eşyalarımızı toplayıp ülkenin öbür ucuna taşınamayız. | Open Subtitles | حسنا، لا يمكننا ببساطة حزم أغراضنا والانتقال عبر البلاد. |
Eğer yakın zamanda eşyalarımız geri getirmezse polisi arayacağım. | Open Subtitles | فلو لم ترجع أغراضنا قريباً فسأتصل بالشرطه |
Nerede nerede tüm eşyalarımız? | Open Subtitles | أين هي ، أين هي جميع أغراضنا ؟ |
Mutfaktaki eşyalarımız uçuyordu. | Open Subtitles | أغراضنا في المطبخ كانت تطير أيضاً |
Yarın bankadan gelecekler, eşyaları toparlamam gerek | Open Subtitles | نحن بحاجة لحزم أغراضنا قبل أن يحضر البنك للحجز على الجراج غدآ |
Bir yandan eşyaları toplarken, diğer yandan son kutlamaya hazırlanmak kolay bir şey değil. | Open Subtitles | ليس من السهل الاستعداد للنداء الأخير بينما نحزم أغراضنا |
Eski Eşyalarımızın hepsini satıyorsun yeni kıyafetler aldın, saçını kestirdin... | Open Subtitles | أنتي تبيعين كل أغراضنا القديمة أنتي حصلتي على ملابس جديدة , قصة شعر جديدة |
Bu bizim eşyamız! | Open Subtitles | -إنها أغراضنا -دعونا نضربهُ ضرباً مبرحاً |
Şimdi bütün her şeyimizi buraya taşımak zorundayız. | Open Subtitles | والآن كل ما يلزمنا هو نقل أغراضنا إلى هنا |
Rory, tüm Eşyalarını arabaya yerleştirmelisin ki gidebilelim. | Open Subtitles | إذاكنتتودالمساعدةفعلا .. تأكد أن أغراضنا بالسيارة وأننا مستعدين للذهاب |
Çıkan ilk sorunda pılımızı pırtımızı toplayıp kaçamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا جمع أغراضنا والهرب مع أول إشارة لوجود مشكلة. |
Bize izin vereceklerini sanıyordum. Kendi şeylerimizi biriktirmek için yani. | Open Subtitles | هذا يوصلنا إلى استنتاج بأنه علينا القيام بتوضيب أغراضنا |
Diğer eşyalarımızla birlikte yok olur sanmıştım. | Open Subtitles | خلتُه سيختفي مع بقيّة أغراضنا |
Bize imzalattığı belgeleri yırtmasını ve mallarımızı geri vermesini istedik. | Open Subtitles | أردناه أن يمزق الأوراق التي جعلنا نوقعها وإعادة أغراضنا |