Büyükelçiliğimizi kapatmak dünyaya demokratik bir müttefikimizi bir savaş suçlusuna sattığımız mesajını verecektir. | Open Subtitles | أغلاق سفارتنا يرسل رسالة للعالم بأنّنا بعنا حليف ديمقراطي لنا بإرادتنا إلى مجرم حرب |
Gerçekten ağzını kapatmak için bir düğmen var mı? | Open Subtitles | بشكل جديّ , هل هناك زر أغلاق في هذا الفم ؟ |
Bak bu devlet askerleri... bizi daha önce de kapatmayı denedi. | Open Subtitles | أنت تعرف , جنود العاصفة الحكومية حاولوا أغلاق مكاننا من قبل |
Sanırım o da şalteri kapatmayı unuttu. | Open Subtitles | تخيلي، أنه نسى أغلاق مفتاح الدائرة الكهربية |
Çocukluğunda fabrika kapanmadan önce, onu hep yanında getirirmiş. | Open Subtitles | كانت تحضره معها وهو صغير قبل أغلاق الحديقة |
Polislerin araştırmaları sonuçsuz kaldı ve elbette sonunda olay kapandı. | Open Subtitles | لم تكن معلومات الشرطة كافية و بالنهاية تم أغلاق القضية كما تعلمون |
- Hayır, kapıyı kapatamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أغلاق الباب قدمي بالداخل |
Mantıklı. Stratejik önemi olan bir yeri kapatmak istemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تريد أغلاق واحدة من تلك الاسترايجيات المهمة |
Sanırım, o çalışırken salonu kapatmak istiyorum.. | Open Subtitles | أعتقد انني اريد أغلاق الصالة الرياضية عندما يتدرب |
Kurbanın ailesi de davayı kapatmak isteyecek. | Open Subtitles | أسرة الضحية تحصل على أغلاق القضية |
Bu davada dosyayı olabildiğince çabuk kapatmak istiyorsun. | Open Subtitles | تريدين أغلاق هذه القضية بأسرع ما يمكن. |
Yani IMF'i kapatmak özenle hazırlanmış bir entrikanın parçasıydı. | Open Subtitles | إذاً، أن أغلاق فريق "المهمة المستحيلة" كان جزءً من خطة محكمة. |
Seni kapatmayı hiç istemem ama gerekirse yapmaktan çekinmem. | Open Subtitles | أنا لا أريد حقاً أغلاق محلك، ولكن سوف أفعل |
Amin. İşin bitince mutfak eşyalarını kapatmayı unutma. | Open Subtitles | لا تنس أغلاق الأجهزة بعدما تنتهي |
Kusura bakmayın Bay Kaye ama burayı kapatmayı hayal bile edemem. | Open Subtitles | أنا أسفة سيد (كاي), لكن لا يمكنني تخيل أغلاق هذا المكان . لا. |
Şu hastane kapanmadan önce buralar bu kadar kötü değilmiş. | Open Subtitles | قبل أن يتم أغلاق ذلك المستشفى, المكان ليس بهذا السوء حقا. |
Her şey kapanmadan önce söylediler. | Open Subtitles | قالو قبل أغلاق كل شيء |
Son kez söylüyorum, saha kapandı burada duramazsın. | Open Subtitles | لأخر مرّة أقول لك تم أغلاق الملعب لايمكنكأن تتواجدهنا . |
Kuzey Işıkları defteri resmi olarak kapandı. | Open Subtitles | تم أغلاق الأمر رسمي حول الشفق الشمالي |
Onu görmeden gözlerini kapatamazsın. | Open Subtitles | ولا تستطيعي أغلاق عيونك من دون رؤيته |
Şimdi yüzüme kapatamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أغلاق الخط بوجهي الأن. |