Bana dedi ki, bu kehanete göre, bir gün gelecek ve bir kilo su, bir kilo altından daha pahalı olacak. | TED | والنبوءة تقول، أنه سيأتي على الناس أيام تكون أوقية الماء أغلى من أوقية الذهب. |
Benimkinden daha pahalı olduğu açıktı. | Open Subtitles | عندما أدركت أن شقة بول ألين تطل على الحديقة وأنها بوضوح أغلى من شقتي |
Bunu kullan. Cüzdanımdan bile pahalı. | Open Subtitles | خذي استخدمي هذا إنه أغلى من محفظتي |
Üzerinde çok güzel bir el yazısı var kağıdın hammaddesi Timmy'nin gömleğinden bile pahalı. | Open Subtitles | الخط الجيد المرفوع، الورق المصنوع من قماش أغلى من قميص (ماكغي). |
Görüyorsunuz, aluminyum gezegendeki en değerli metaldi, altın ve platinden daha değerli. | TED | ترون، الامنيوم كان المعدن الأكثر قيمة على الكوكب أغلى من الذهب والبلاتينيوم |
Bence yakın gelecekte, su petrol veya altından daha değerli olacak. | Open Subtitles | أعتقد في المستقبل القريب الماء سيكون أغلى من النفط أو الذهب |
"Bir baba için kızından daha kıymetli bir şey yoktur." | Open Subtitles | "إلى الأب ، لا يوجد ما هو أغلى من إبنته". |
Hiçbir hediye güvenden daha kıymetli değildir. | Open Subtitles | لا هدية أغلى من الثقة |
Kenzi, bu arabamdan bile daha pahalı bir marka.. | Open Subtitles | كينزي .. هذه العلامة التجارية أغلى من سيارتي |
Annemin arabasından bile daha pahalı, ama hey! İşlenmemiş ipek, seni asla yanıltmaz. | Open Subtitles | أغلى من سيارة أمي، لكن لايمكن أن تضلي السبيل مع الحرير الخام |
Evet, American Apparel'den daha pahalı penye alabilirdim ama bu sefer fakir gözükmeye çalışan insanlara benzerdik. | Open Subtitles | لفزنا مسبقاً. أجل، كان بإمكان إحضار لنا أقمص أغلى من متجر الملابس الأمريكية، لكن وقتها |
Geçenkilerden daha pahalı bu ayakkabılar. | Open Subtitles | هذا أغلى من زوج الأحذية الذى إشتريته فى السابق. |
kiramdan daha pahalı, ve bir züppe olmak istemiyorum. | Open Subtitles | إنها أغلى من قيمة إيجاري، ولا أريد أن أكون متكبرة |
Saf altından daha değerli bir adam yapacağım. Ofir'in altın kamasından bile değerli bir adam. | Open Subtitles | و سأخلق رجلا أغلى من الذهب الخالص حتى رجلا من الوتد الذهبى لأوفير |
Şu anda etrafımızda bulunan her şeyden daha değerli. | Open Subtitles | ذلك أغلى من أي شيء مما يحيط بنا في هذه اللحظة |
Ve zafer kazanırsan sözüm olsun ki sana toprak ve zenginlikten çok daha değerli bir şey vereceğim. | Open Subtitles | وإذا كنتم المنتصرين فأعدك أني ساعطيك ما هو أغلى من الأرض والثروات |
Bu hazine, şerefinden daha kıymetli mi cidden? | Open Subtitles | هل هذا الكنز أغلى من شرفك ؟ |
Bu hazine, şerefinden daha kıymetli mi cidden? | Open Subtitles | -أحقاً هذا الكنز أغلى من شرفك ؟ |