Aniden hastalandı. Grip zannetmiştim. bayıldı. | Open Subtitles | مرضت بسرعة يا دكتور خلتها الإنفلونزا أغمي عليها وحرارتها مرتفعة جداً |
O banyoda .... elinde telefonla bayıldı. | Open Subtitles | لقد أغمي عليها على أرضية الحمّام مع هاتف خلوي بجانبها |
Bu sabah duşta bayıldı. | Open Subtitles | و هذا الصباح , أغمي عليها بينما كانت تستحم متى كانت هذه الرحلة؟ |
Şiddetli stresten dolayı bayılmış olabilir. | Open Subtitles | لربما أغمي عليها بسبب الإجهاد الشديد.. |
Domuz ceninini parçalarken bayılmış. | Open Subtitles | أغمي عليها حين شرّحوا جنين الخنزير |
Direksiyon başında bayılmış. | Open Subtitles | -يبدو أنّه أغمي عليها أو ما شابه وهي تقود |
Sabah Luke'un burnu felaket şekilde kanadı ve Alex her zamanki gibi bayıldı. | Open Subtitles | لوك أصيب برعاف سيء من أنفه هذا الصباح و أليكس كالعادة,أغمي عليها |
O çok hasta. Üç kez bayıldı. | Open Subtitles | إنها مريضة , أغمي عليها ثلاث مرات |
bayıldı. Öncelikle kendisi biraz kuruntuludur. | Open Subtitles | لقد أغمي عليها, و قبلها كانت تهذي |
O bayıldı. Sırtında bir şey vardı. | Open Subtitles | لقد أغمي عليها ولديها شيء ما على ظهرها |
Son kez boşaldığında, bayıldı. | Open Subtitles | rlm; وعندما شعرت هي بالنشوة آخر مرة، rlm; أغمي عليها. |
Sokakta bayılmış. | Open Subtitles | أغمي عليها في الشارع. |
Şok nedeniyle bayılmış. | Open Subtitles | أغمي عليها بسبب الصدمة |
Direksiyon başında bayılmış. | Open Subtitles | أغمي عليها وهي تقود |
Söylediklerine göre, yeni kız Marley sahnede bayılmış ve Warblerlar kazanmış. | Open Subtitles | كما يبدو، الفتاة الجديدة (مارلي) أغمي عليها فوق المسرح، |
Büyükannem bayılmış. | Open Subtitles | جدتي قد أغمي عليها. |