Şimdi öne geniş tutuş yapar gibi aşağı çek. Şimdi de aç. İşte oldu. | Open Subtitles | الآن اسحبه للأسفل ، كما تسحب للأسفل ، و أفتحه الآن ، ها أنت |
Tamam, dosya çekmecesini aç. | Open Subtitles | حسناً أفتح درج الملفات أفتحه , أبقى هنا |
Bunun için üzgünüm. "Huni Kafalar"da sizi çok sevmiştim. Sizi de. Ben açayım. | Open Subtitles | المعذرة ، لقد أحببتك فى كونهيدز و أنت أيضا، دعنى أفتحه |
Farkettim ki açmadım, çünkü benim için çok önemli bir anlamı var. | TED | وأدركت أنني لم أفتحه لأنه يمثل شيئا مهما |
Kaçıp kapımı çal bakalım. Asla açmayacağım. | Open Subtitles | حاولي أن تركضي إليّ وتطرقي الباب لن أفتحه |
Yani, 8'de dükkana inerim, 9'da açarım. | Open Subtitles | فأنا أنزل الى المتجر فى الثامنة و أفتحه فى التاسعة |
Folgen, o bunu benim Açmamı istiyordu... ve beni öldürmek. | Open Subtitles | فولجين لقد أرادني أن أفتحه و أقتل |
Eğer bana "2. gün" demeyi bırakırsan açacağım. | Open Subtitles | سوف أفتحه اذا توقفتى "عن مناداتى " باليوم الثانى |
ben içeri bile gelmem sen aç. | Open Subtitles | أنا لن أئتي حتى إلى هناك أنت أفتحه |
Ama buyur ve aç, madem bana güvenmiyorsun. | Open Subtitles | لكن تفضل و أفتحه أن كنت لا تثق بي. |
Hadi, aç kapıyı. Kalp krizi geçiriyor! | Open Subtitles | تعال , أفتحه , لدية أزمه قلبيه |
Dufresne, şu kapıyı aç! | Open Subtitles | أفتحه أفتح الباب يا دفرين |
Ben açayım, ve eğer sadece kağıtsa sana söylerim? | Open Subtitles | سوف أفتحه و ان كان مجرد أوراق سأخبرك؟ |
Duyman için de açayım. | Open Subtitles | دعني أفتحه لِكي تتمكني من سماعه |
Yeter ki söyle, hemen açayım. | Open Subtitles | أنطقيها وأنا أفتحه لك |
Bilmem, bana bunu yollamış. Henüz açmadım. | Open Subtitles | لا أدري لقد أُرسل لي هذا الظرف ولم أفتحه بعد |
Tam 16 yıl boyunca bir kez bile açmadım. | Open Subtitles | وخلال تلك السنوات لم أفتحه مطلقاً |
Onu açmayacağım, Nemos. Hiçkimse bunu yapmamalı. | Open Subtitles | . " لن أفتحه " نيموز . ولا احد بعقلٍ سليم |
Biraz tel. Biraz tel bulursam kapıyı açarım. | Open Subtitles | احتاج لسلك يمكنني أن أفتحه لو وجدت سلك |
Açmamı söylüyor. - Olmaz! | Open Subtitles | وهو يخبرني أن أفتحه لا! |
Gitmek mi istiyorsun, git. Ama ben kalıp içini açacağım. | Open Subtitles | لو أردت الرحيل، إرحل لكني سوف أفتحه |
Eğer evden çıkmanız gerekirse, kutuya bakın, Açın, bunu görüseniz tamamdır demektir. | Open Subtitles | اذا كان عليك المغادرة عندما تتفقد الصندوق، أفتحه ترى ذلك، تعلم انه لديك بداية جيدة |
Bebeği tutarak Açmak istemedim ama onu yere koyunca ağlıyordu. | Open Subtitles | لم أقصد أن أفتحه وأنا أحمل الطفل لكن إذا وضعته يبكي |
- Çeki karıma vermeden önce asla açmam. | Open Subtitles | أنا لا أفتحه قبل أن أُعطيه لزوجتي |
Onun için bunu açmalıyım ve sanırım nasıl yapacağımı biliyorum. | Open Subtitles | يجب أن أفتحه من أجلها وأظن أنني أعرف كيف ذلك. |
- Açmamam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | -أعرف أنني ما وجب أن أفتحه |