Mantıklı bir varsayım. | Open Subtitles | هذا أفتراض منتطقي |
Tamamen yanlış bir varsayım daha. | Open Subtitles | أفتراض أخر خاطئ تماماً |
Bu bildiğin varsayım. | Open Subtitles | حسنا، هذا أفتراض جيد |
Yani genel kanının bu olduğunu varsayarsak yeni cüceler nasıl oluyor peki? | Open Subtitles | أنها مثيرة للإشمئزاز. إذاً، على أفتراض أن هذا هو الرأي الشائع. كيف الأقزام ينجبون الأطفال بالضبط؟ |
Sana doğruyu söylediğini varsayarsak, tek bildiğin kızın striptizci olduğu. | Open Subtitles | على أفتراض أنها تخبرك بالحقيقة، فأن كل ما تعرفه أن هذه مجرد راقصة تعري. |
Başarının sırrının insanların bir kutu gazozla ne yapacaklarını bilmediklerini varsayarak elde ettiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظن سر نجاحك على أفتراض أن الناس لم تكن تعرف ما الذي تفعله بهذه الصودا؟ |
Başka bir varsayım daha. | Open Subtitles | أفتراض أخر |
Kaleye geri gelebileceğini varsayarsak.. | Open Subtitles | علي أفتراض عودتها إلي القعلة. |
Gerçek Joe Hanley olduğunu varsayarsak Biz kimi tutukladık o zaman? | Open Subtitles | على أفتراض أنه (جو هانلي) الحقيقي من الذي قمنا بأعتقاله بحق الجحيم؟ |
Başarının sırrının insanların bir kutu gazozla ne yapacaklarını bilmediklerini varsayarak elde ettiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظن سر نجاحك على أفتراض أن الناس لم تكن تعرف ما الذي تفعله بهذه الصودا؟ |