Amerikan halkına şimdiye dek dayatılmış en büyük yalanlardan birini. | Open Subtitles | واحدة من أفدح الأكاذيب التى أقحمت على الشعب الأمريكي |
Hayatımda yaptığım en büyük hata bu zırtapoz, varoş eyalete taşınmak oldu. | Open Subtitles | كان أفدح خطأ اقترفتُه أن انتقلتُ إلى هذه البلاد الرديئة إلى أيّ مدى قد تكون سيّئة؟ |
Şu an burada olarak daha da büyük bir hata yapıyorsun. | Open Subtitles | حسنٌ ، وأنتِ الآن ترتكبين خطأ أفدح بكثير بوجودك هنا |
Az önce hayatımda yaptığım en büyük iki hatayı söyledin. | Open Subtitles | إنّك ذكرت توًّا أفدح خطأين ارتكبتهما في حياتي. |
Hayatında yaptığı en büyük budalalıktı bu. | Open Subtitles | لقد كان أفدح خطأ شنيع ارتكبه في حياته |
Bu yapacağın en büyük hata olacak. | Open Subtitles | هذا أفدح خطأ ستقوم به في حياتك |
Az önce hayatınızın en büyük hatasını yaptınız. | Open Subtitles | لقد ارتكبت للتو أفدح خطأ في حياتك. |
Yaptığın en büyük hata olur. | Open Subtitles | هذه ستكون أفدح غلطاتك. |
Bu daha da büyük bir hata olur bence. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه غلطة أفدح. |
Aslında pek sayılmaz. Klaus'u bir tuzağa sürükledim. Yaptığım şey tüm zamanların en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | ليس تحديدًا، قدت (كلاوس) لفخّ وذلك كان أفدح خطأ قطّ |
Hannibal'ın en büyük hatasının Will Graham olduğunu düşünmüştüm fakat bu kişi sen olabilirsin. | Open Subtitles | ظننت أن (ويل غراهام) كان أفدح (أخطاء (هانيبال أتساءل إن لم تكن هذه إياك |