Su aygırlarının açtığı bu kanallar vahşi timsahlardan otlayan sürülere kadar tüm canlıların işine yarıyor. | Open Subtitles | شبكة مسارات أفراس النهر تعود بالنّفع على كلّ أنواع الحيوانات الأخرى من التماسيح آكلة اللحم إلى القطعان آكلة العشب |
Böylece cilt bakımına ek olarak balıklar su aygırlarının diş sağlığı ile de ilgileniyorlar. | Open Subtitles | لذا، بالإضافة إلى العناية بالجلد، يعتني السمك بنظافة أسنان أفراس النهر |
Su aygırlarının, gergedanları; tek boynuzlu at zannediyor olabileceklerini hiç merak etmedin mi? | Open Subtitles | هل تساءلت يوما إذا كانت أفراس الأنهار تظن أن وحيدي القرن ذات قرون وحيدة ؟ |
Kenya'da doğmuş... ... su aygırı ve fil öldürmüş. | Open Subtitles | لقد ولدت في كينيا وقد قتلت أفراس النهر والفيلة |
Su aygırı aslında, ve aylar süren kabuslar. | Open Subtitles | أفراس النهر فى الحقيقة لقد كانت تراودنى الكوابيس لشهر |
- su aygırları. - Afrika'nın en öldürücü hayvanlarıdır. | Open Subtitles | أفراس النهر أكثر الحيوانات دموية في أفريقيا |
Su aygırlarının inanılmaz bir işitme kabiliyeti vardır. | Open Subtitles | أفراس النهر لديها قوة سمعية هائلة |
Domatesler güzel, olgun ve kırmızıyken bir gece ansızın, nehrin öte yakasından 200 su aygırı ortaya çıktı ve bütün her şeyi yediler (Gülüşmeler) Ve biz Zambiyalılara diyorduk ki: "Aman Allah'ım, su aygırları!" | TED | لمَّا نضجت الطماطم واحمرّ لونها خرج من النهر قرابة مئتي فرس بحر، ودون سابق إنذار، والتهمت كل شئ. (ضحك) فقلنا للزامبيين، "يا إلهي، أفراس النهر!" |
su aygırları filizlenen otlara doğru ilerliyor. | Open Subtitles | تشقّ أفراس النهر طريقها نحو المراعي اليانعة |
Karada gece boyunca otladıktan sonra bu su aygırları, günü serinletici sularda geçirmek üzere buraya geliyor. | Open Subtitles | بعد ليلة من الأكل على اليابسة، تعود أفراس النهر لتقضي ساعات النهار في المياه الباردة. |