Öyleki, görünüşe bakılırsa fotoğraf kusursuzlaştığında, etrafta gezip şunları söyleyen insanlar oldu, işte bu kadar: artık resim sanatını mahvettiniz. | TED | لذا , عندما أتقن التصوير الضوئي, كان هناك من يتجه للقول, هذا هو : لقد أفسدتم فن الرسم. |
Zarafet ve mükemmellik timsali olacaktım ama bunu mahvettiniz mankafalılar! | Open Subtitles | وكنت سأكون مثلًا للجمال والأناقة. وأنتم أيها الحثالة أفسدتم كل شيء. |
Her şeyi mahvettiniz. Umarım mutlusunuzdur. | Open Subtitles | لقد أفسدتم كل شيء أتمنى أنك سعيد |
- Bu işi fena batırdınız. - Lütfen bizi kovmayın. | Open Subtitles | لقد أفسدتم الأمر حقاً أرجوك لا تطردنا |
Tam da kazanırken berbat ettiniz. | Open Subtitles | و قد أفسدتم حظى الجيد فى اللعب |
Ki götürdük. Ama siz her şeyi mahvettiniz! | Open Subtitles | و ذلك ما كنا سنفعله، حتى أفسدتم الأمر. |
Çünkü babamın barbeküsünü mahvettiniz. | Open Subtitles | لأنكم أفسدتم حفلة شواء أبـي |
Bu görevi mahvettiniz. | Open Subtitles | لقد أفسدتم هذه العملية |
Her şeyi mahvettiniz. | Open Subtitles | لقد أفسدتم كل شيء |
Gösterimi mahvettiniz. | Open Subtitles | لقد أفسدتم جميعا عرضي |
"Hey, işleri batırdınız. Bitirin gitsin." ya da... | Open Subtitles | لقد أفسدتم الأمر ارمى بالمنشفة |
Her şeyi berbat ettiniz. | Open Subtitles | لقد أفسدتم كل شئ |
Hayatımı berbat ettiniz. | Open Subtitles | أفسدتم حياتَي |