Yine mahvettim. | Open Subtitles | أنا .. أفسدتُ الأمر، دائماً ما أفسد الأمر. |
- Evet, sanırım Noel'i mahvettim. | Open Subtitles | نعم, أعتقدُ أنَّني قد أفسدتُ متعة الإحتفالِ بعيدِ رأسِ السنة |
Ne söyleyeceğimi, nasıl anlatacağımı bilemiyorum ama sanırım bu sefer işleri gerçekten batırdım. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّدة ماذا أقول، أو كيف أفسّر، ولكن أعتقد أنني أفسدتُ الأمور هذه المرّة. |
Biraz elmas satarak bir şeyleri değiştirebilirim sandım ama işi batırdım. | Open Subtitles | فكّرتُ بإحداث بعض التغيير ببيع بعض الألماس. حسنًا، أفسدتُ ذلك. |
Ama burada oturmuş... bu işi nasıl berbat etmiş olabilirim diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنـا جـالس هنـا أحـاول أن أدرك كيف بحق الجحيم أفسدتُ علاقتنـا ؟ |
Efendim, her şeyi mahvettiğimi biliyorum ve bunun için çok üzgünüm. | Open Subtitles | سيّدي، أعلمُ أنّي أفسدتُ الأشياء و أنا آسف. |
Hiçbir şey olmamış gibi davranıyor da hadi ama. Kadının evliliğini bozdum. | Open Subtitles | تتصرف وكأنه لمْ يحدث شيئًا لكن بربك, لقد أفسدتُ زواجها. |
Ama sonra her şeyi mahvettim, şimdi de eve geri dönüyoruz. | Open Subtitles | لكني أفسدتُ الأمر ونحن الآن .عائدين إلى المنزل |
Kızımın futbol antremanının ilk gününü mahvettim ve elimle oğlumun kakasında kalem kapağı aradım ve zavallı köpeğimin baş dönmesi var. | Open Subtitles | أفسدتُ أول يوم لابنتي في فريق كرة القدم وقد بحثتُ عن غطاء قلمِ في بُراز ابني بيديّ وكلبي المسكين كان يعاني مِن دوار |
- Sanırım, büyük gecemizi mahvettim. - Hayır. | Open Subtitles | أظنّ أنّي أفسدتُ ليلتنا المهمّة. |
Çocuklar gösterinizi mahvettim ve üzgünüm. | Open Subtitles | يا شباب لقد أفسدتُ عليكم عرضكم أنا آسف - |
Özür dilerim, her şeyi mahvettim. | Open Subtitles | أسف , لقد أفسدتُ الأمر , أننا في البُحيرة - ماذا ؟ - |
Sanırım ben işleri tamamıyla batırdım. | Open Subtitles | أظن أنني أفسدتُ الأمور بيننا كلياً |
Ne söyleyeceğimi, nasıl anlatacağımı bilemiyorum... Ama sanırım bu sefer işleri gerçekten batırdım. | Open Subtitles | "لستُ متأكّدة ماذا أقول أو كيف أفسّر، ولكن أعتقد أنني أفسدتُ الأمور حقاً هذه المرّة." |
Bridget "Bu sefer işleri gerçekten batırdım." derken neyi kastediyor? | Open Subtitles | ماذا قصدت (بريدجيت) بقولها: "لقد أفسدتُ الأمور حقاً هذه المرة"؟ |
Özür dilerim, biliyorum işleri batırdım. | Open Subtitles | إسمعي، أنا آسف. أعلم إني أفسدتُ الأمور. |
Bir çuval inciri berbat ettim. | Open Subtitles | لقد أفسدتُ هذا الأمر أنا بخير ، أنا على ما يرام |
Herşeyi berbat ettim... olanlar için çok üzgünüm | Open Subtitles | .. لقد أفسدتُ كل شيء . أنا حقاً آسفه ، فعلتها مرةً أخرى |
Elektriklerin gitmesiyle çok zor bir haftaya başladığımızı biliyorum ve herkes için her şeyi mahvettiğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعلم بأننا واجهنا بداية عسيرة هذا الأسبوع بإنطفاء الأضواء واعتقدتُ أني أفسدتُ كلّ شيء للجميع |
Neredeyse kariyerini bitiriyordum. Herkesin sinirlerini bozdum. | Open Subtitles | تقريباً أفسدتُ حياتكِ المهنية، أنّي أغضبت الجميع. |
Hayatımın içine sıçtım batırdım. | Open Subtitles | لقد أفسدتُ حياتي بالكامِل |
Şimdi de beş aylık işsizlik dönemimden sonra hayallerimdeki işi elimden kaçırdım. | Open Subtitles | و الآن وبعد خمسة أشهر وأنا بلا عمل أفسدتُ فرصة الحصول على العمل الذي أحلم به |
İşleri davayı çözmemek için bilerek mahvettiğim oldu mu hiç? | Open Subtitles | حسناً دعيني أصيغه بهذه الطريقة... -متى أفسدتُ الأمور عمداً حيث لم نتمكّن من حلّ قضية؟ |
Arkamdan iş çevirip, insanlara bu operasyonu batırdığımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تذهب من وراء ظهري و تخبر الناس إنني من أفسدتُ العملية؟ |
Benim hatamdı. Elime yüzüme bulaştırdım. | Open Subtitles | الذنب ذنبي، لقد أفسدتُ الأمر |