Şu anda tek avantajımız peşinde kimsenin olmadığını düşünmesi. | Open Subtitles | أفضليتنا الوحيدة أن يظن هذا الشخص أن لا أحد يلاحقه |
Şu anda bizim tek avantajımız kim olduğumuzu bilmeyecek olması. | Open Subtitles | أفضليتنا الوحيدة هي, أننا الوحيدون الذين نعرف من نكون |
En iyi avantajımız, denizde kaybolduğuna inandığımızı sanmaları. | Open Subtitles | أفضليتنا الفضلى هي أن يحسبوك ضعت في البحر. |
Şu an Üstünlük onlarda. avantajımızı kaybettik. | Open Subtitles | إنهم الآن على أرض عالية لقد خسرنا أفضليتنا |
Üstünlük sağlamamız gerek! | Open Subtitles | علينا أن نستغل أفضليتنا |
İnsanlara karışmak, stratejik avantajımızı tehlikeye atar. | Open Subtitles | الاختلاط بالبشر قد يعرّض للخطر أفضليتنا الاستراتيجية |
Tek avantajımız Henry'nin geldiğimizi bilmiyor olmasıydı. | Open Subtitles | كانت أفضليتنا الوحيدة بأن "هنري" لم يكن على علم بوجودنا |
Bu bizim tek avantajımız. | Open Subtitles | هذه أفضليتنا الوحيدة. |
Kabil'in neyin peşinde olduğunu biliyoruz. Bu tek avantajımız. | Open Subtitles | نحن نعلم ما الذي (كاين) يسعى خلفه إنها أفضليتنا الوحيدة |
Üstünlük sağlamamız gerek! | Open Subtitles | علينا أن نستغل أفضليتنا |
O zaman bu avantajımızı kullanalım. | Open Subtitles | إذن، سوف نستعجل أفضليتنا. |
Çünkü öldürdüysen ve bunu öğrendilerse Krallık'ın yaptığını düşünebilirler ve biz de avantajımızı kaybederiz. | Open Subtitles | لأنّك إن فعلت واكتشفوا الأمر فربّما يحسبون أن (المملكة) هم الفاعلون، وسنخسر أفضليتنا. |