İşleri senin için daha iyi yapabilirdim ama yapmadım. | Open Subtitles | كان بإمكاني جعل الأمور أفضل بالنسبة لك لكن لم أفعل |
Evet desem senin için daha iyi bir hikâye olurdu, değil mi? | Open Subtitles | هل كان بسبب القتال ؟ قصة أفضل بالنسبة لك إذا قلت نعم ، أليس كذلك ؟ |
...ancak senin için daha iyi olacağından şüpheliyim. | Open Subtitles | ولكن، أتعلم، أظن أنّه أفضل بالنسبة لك أنت أيضاً. |
İnan ki, bunu bitirdiğimde senin için daha iyi bir hâl alır. | Open Subtitles | صدقوني , فإنه يحصل على نحو أفضل بالنسبة لك عندما أنتهي مع هذا . |
Hawaii'nin senin için daha iyi olacağını düşünüyorsak gelirim. | Open Subtitles | إذا قررنا، إلى هاواي هو أفضل بالنسبة لك - - لذا سأذهب مع. |
Belki de böylesi senin için daha iyi. | Open Subtitles | ربما سيكون أفضل بالنسبة لك |
Eğer işe yararsa senin için daha iyi. | Open Subtitles | إن نجحت ستكون أفضل بالنسبة لك |
Al. Bu senin için daha iyi. | Open Subtitles | -تفضّل، ستكون أفضل بالنسبة لك . |
senin için daha iyi olacak Darl. | Open Subtitles | (ذلك سيكون أفضل بالنسبة لك, يا (دارل |