Benim borsa oynayıp senin böylece bir münzevi gibi yaşayabilmenin... sorunun için en iyi çözüm olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | أنني لست متأكده أنني ألعب سوق الأسهم المالية لذا يمكنك أن تعيش كمنعزل أفضل حل إلى مشكلتك |
Bizce bu kendisi ve çevresindekiler için en iyi çözüm. | Open Subtitles | نشعر بأن هذا أفضل حل لكل الأشخاص المعنيين |
en iyi çözüm titanyum göğüs kafesi ve sternum. | Open Subtitles | و , و أفضل حل هو لوحة التيتانيوم لعظمة القُص و القفص الصدري |
Birini unutmanin en iyi yolu ne biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما هو أفضل حل لتنسى أحدهم؟ |
Birliği düzeltmenin en iyi yolu onu dağıtmak. | Open Subtitles | أفضل حل لإصلاح التحالف هو حله. |
Şunu keser misin? Bunu konuşmuştuk. En iyisi bu. | Open Subtitles | هلا توقفت ، لقد تحدثنا بهذا الأمر أنه أفضل حل |
Ünlü kimyager August Kekule de tıpkı bu şekilde benzen molekülünün yapısını keşfetmişti. Bu nedenle bazen bir sorunun en iyi çözümü uyumaktır. | TED | كذلك حول كيفية اكتشاف أوغست كيكوله الكيميائي الشهير هيكلة ذرة البنزين ولهذا السبب يعتبر أحياناً أن أفضل حل للمشاكل هو أن ينام عليها. |
Onu uyuşturmak elimizdeki en iyi seçenek. | Open Subtitles | تخديره هو أفضل حل. |
İnsan gücünün sınırlarını ve özelliklerini bilmeli. | Open Subtitles | هذا أفضل حل لفهم سلاحك , أليس كذلك؟ |
Yama en iyi çözüm diyorsam, en iyi çözümdür. | Open Subtitles | إن قلتُ أن الرُقعة هي أفضل حل فستكون الرُقعة أفضل حل |
Bence herkes için en iyi çözüm bu. | Open Subtitles | لإننى أعتقد أن هذا أفضل حل لكل الناس |
Ama açikçasi bu herkes için en iyi çözüm. | Open Subtitles | ولكن بصدق، إن هذا هو أفضل حل مُتاح |
Bazen en iyi çözüm en aşikar olandır. | Open Subtitles | أحيانًا أفضل حل هو الأكثر وضوحًا |
Bence en iyi çözüm onları gömmek. | Open Subtitles | لذا، أعتقد أن أفضل حل هو |
Bende en iyi çözüm olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا أفضل حل لها |
En iyi yolu bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | أردنا أن نفكر في أفضل حل |
Katliamı önlemenin en iyi yolu bu. Bu bir katliam ama. | Open Subtitles | -هذا أفضل حل لتفادي مذبحة |
En iyi yolu bu. | Open Subtitles | إنه أفضل حل |
Ben de değiştirmenin En iyisi olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لذلك , اعتقدت أن تبديل الخشب كان أفضل حل |
Bu gibi durumlarda En iyisi dürüst olmaktır. | Open Subtitles | .أفضل حل في هذا الوضع هو الصراحه و الإستمرار بها |
- Bu işte beraberiz sanıyordum. - En iyi çözümü bulmalıyım. | Open Subtitles | إعتقدت أننا معاً فى هذا ـ يجب أن أجد أفضل حل ممكن |
En iyi seçenek açık aslında. | Open Subtitles | ولعل أفضل حل هو واضح. |
İnsan gücünün sınırlarını ve özelliklerini bilmeli. | Open Subtitles | هذا أفضل حل لفهم سلاحك , أليس كذلك؟ |