| Kalp kırıcı olabilir ya da hayattaki en güzel şey olabilir. | TED | قد يكون محزنًا. أو قد يكون أفضل شيء في الحياة. |
| Seni görmek istedim çünkü hayatımdaki en güzel şey senin sayende oldu. | Open Subtitles | كان يجب علي القدوم و رأيتك لأنك مسؤولة عن أفضل شيء في حياتي |
| Şu anda, şu burger dünyadaki en iyi şey gibi geldi. | Open Subtitles | أشعر بأن تناول هذه البرغر هو أفضل شيء في الحياة حالياٌ |
| Evet, işte böyle. Hayır, dünyadaki en iyi şey, gerçekten. | Open Subtitles | أي حصان جلبك الى هنا لا، إنه أفضل شيء في العالم، فعلا |
| Hayatımın en iyi şeyi başından beri oradaydı. | Open Subtitles | أفضل شيء في حياتي كان هناك منذو البداية |
| Hayatımın en iyi şeyi başından beri oradaydı. | Open Subtitles | أفضل شيء في حياتي كان هناك منذو البداية |
| Ve en iyi yanı da, bu uygulamalar bir çok platformda çalışıyor. | Open Subtitles | أفضل شيء في تلك البرامج أنّها تعمل مع مواقع مُتعددة |
| Görünmek olmanın en iyi yanı da kimsenin seni göremiyor olması işte. | Open Subtitles | أترى أفضل شيء في أن تكون غير مرئي, هو أن تكون غير مرئي |
| Donanmaya katılmak, yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | إنضمامي للبحرية كان أفضل شيء في حياتي |
| Bence dans, dünyadaki en güzel şey. | Open Subtitles | أعتقد أن الرقص هو أفضل شيء في العالم. |
| - Doğru kişiyi, sana uygun kişiyi bulduysan, bu dünyadaki en güzel şey. | Open Subtitles | -حسناً، إذا كنت قد وجدت الشخص المناسب ، الشخص الذي إرتبطت به، فهذا أفضل شيء في العالم. |
| Senin dışında oyundaki en güzel şey O. | Open Subtitles | إنه أفضل شيء في المسرحية. |
| Bu hayatımdaki en güzel şey. | Open Subtitles | أنتما أفضل شيء في حياتي. |
| Hayatımdaki en iyi şey ve çok dolu bir hayatım var. | Open Subtitles | إنه أفضل شيء في حياتي ولديَّ حياة كاملة جداً |
| Sana bir şey sorayım Dom, hayatındaki en iyi şey ne? | Open Subtitles | اسمح لي أن أسألك شيئا دوم ما هو أفضل شيء في حياتك؟ |
| Dünyanın en iyi şeyi. | Open Subtitles | أفضل شيء في العالم |
| - Sıcak çikolatanın en iyi yanı da bu. | Open Subtitles | أفضل شيء في الشوكلاه الساخنة |
| - Sıcak çikolatanın en iyi yanı da bu. | Open Subtitles | أفضل شيء في الشوكلاه الساخنة |
| Filmdeki en iyi şeydi. | Open Subtitles | كانت أفضل شيء في الفيلم |