ve yaptıklarının cezası olarak Crick hiçbir zaman... tatlı dilli bir kızla konuşamayacaktı. | Open Subtitles | وكذلك لن يقول كلاما جميلا إلي فتاة مرة أخري. أنه لايزال يحتاج إلي المسؤولية علي أفعاله. |
hareketleri beni hâlâ sevdiğini gösteriyordu ya da belki beni sadece özlemişti ya da belki de bitirmeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | قالت أفعاله أنه لايزال يحبني أو ربما يفتقدني فحسب |
Oğullarına övünerek anlatmış sanki bunu yaptığı için onu takdir etmelilermiş gibi. | Open Subtitles | .. انه يتفاخر بذلك أمام ابناؤه وكأنه يريدهم بأن يوافقوه على أفعاله |
yaptıkları, Yüzüğün her birimizi niye seçtiğini anımsatıyor. | Open Subtitles | أفعاله ستكون تذكرة لنا عن سبب اختيار الخاتم لكل منا |
Eşin yaptıklarını gizli tutmak için sana uyuşturucu dahi verdi. | Open Subtitles | لقد تمادى زوجك في تصرفاته إلى حد تخديرك للحفاظ على سريّة أفعاله. |
Görevim basit, bildiklerini ögrenecegim, güvenini kazanacagim ve kurum onun hakkinda bir karar verene kadar hareketlerini izleyecegim. | Open Subtitles | مُهمّتي بسيطة: أعرف ما يعرفه، وأكسب ثقته. وأن أرصد أفعاله حتى تُقرّر الوكالة ما يجب أن تفعل به. |
Felsefecinin sözleri, fikirler, eylemleri kendi anlamından ve değerinden ayrılamaz. | Open Subtitles | .. مذكرات الفيلسوف أفكاره .. أفعاله . لا يمكن فصلها عن قيمته |
- Ama bu o andan sonra yaptıklarından senin sorumlu olduğun anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنك مسئول عن كل أفعاله من حينها |
yaptıklarının sorumluluğunu aldığına göre herşey daha iyi olacaktır. | Open Subtitles | الأمور ستصبح أفضل الأن لقد قرر أن يتحمل مسئولية أفعاله |
Hayır, yaptıklarının sorumluluğunu alan bir babaya ihtiyaçları var. | Open Subtitles | لا, ما يحتاجانه هو أب يتحمل نتائج أفعاله |
Ama bugün takım sahibi olarak yaptıklarının, takımın ve ligin şanını lekelemesinin çılgınlık ve hatta suç bile olabileceğini göstereceğim. | Open Subtitles | ولكن اليوم، وسوف اثبت أن أفعاله كمالك، يشوه بها الفريق وسمعة الفريق، بصراحة، الاتحاد، |
Eğer bir insanın hareketleri inancını göstermiyorsa bu işe yaramaz. | Open Subtitles | ما فائدة الإيمان لرجل إن كانت أفعاله لا تنم علي هذا ؟ |
hareketleri, yüzüğün herbirimizi niçin seçtiğini hatırlatacak nitelikte. | Open Subtitles | إنّ أفعاله بمثابة مذكر جلي المعالم لسبب إختيار الخاتم كل واحد منا. |
Ya hayatta yaptığı son şey karaciğerinin bir parçasını bağışlamak olursa? | Open Subtitles | ماذا لو كانت آخر أفعاله بالحياة هي التبرع بجزءٍ من كبده؟ |
Tamam, yaptığı herşeyi savunamam... ama onlara bir bak. | Open Subtitles | لا أستطيع الدفاع عن كل أفعاله ولكن دعينا نواجه الأمر |
Birinci Haçlı Seferi'ndeki yaptıkları dolayısıyla atamıza verilmiştir. | Open Subtitles | الممنوحة لسلفنا عن أفعاله خلال الحملة الصليبية الأولى |
Belki de kendi yaptıkları için eski iş arkadaşlarını dava eden ilk kişidir. | Open Subtitles | ربما يكون أول من قام بخداع و رفع دعوى قضائية ضد زملائه السابقين بسبب أفعاله |
Başı hala belada ama yaptıklarını kabullenirse belki de üzerine fazla gitmem. | Open Subtitles | مازال واقع في مشاكل حقيقية و لكنه إن تولى مسئولية أفعاله ربّما سأترفّق به |
Görevim basit, bildiklerini ögrenecegim, güvenini kazanacagim ve kurum onun hakkinda bir karar verene kadar hareketlerini izleyecegim. | Open Subtitles | أعرف ما يعرفه، وأكسب ثقتُه. وأن أرصد أفعاله حتى تُقرّر الوكالة ما يجب أن تفعل به. |
eylemleri, tüm kuvvete tehdit oluşturuyor. | Open Subtitles | أفعاله باتت تمثّل تهديداً على النظام بأكمله. |
Normale döndüğünde yaptıklarından dolayı pişmanlık duyuyor ve yolunu düzeltmeye çalışıyor. | Open Subtitles | عندما تعود مستوياته للطبيعية يبدأ بالشعور بالندم على ما فعله و يحاول أن يصحح أفعاله |
Çünkü, yaptığı pek çok hareketi tasvip etmesem de çalışanlarıma sırtımı döneceğim bir gün varsa, o da mahşer günüdür. | Open Subtitles | لأنه رغم أنني لا أفخر بمعظم أفعاله لست أنا من أتخلى عن موظفي أبداً |
Önümüzdeki bu birkaç gün için size düşen tek bir görev var o da, sanığı eylemlerinden dolayı sorumlu tutmak. | Open Subtitles | ليس لديكم سوى وظيفة واحدة في المحكمة في الأيام المقبلة وهي أن تحمّلوا المدعى عليه مسؤولية أفعاله |
Bu, kendi davranışları dışında, kimsenin davranışlarının sonucu değil. | Open Subtitles | إنها ليست عاقبة على أفعالكم، بل أفعاله هو |
hareketlerinden artık anlıyorum ki Arayıcı, iyinin ve ışığın tarafında. | Open Subtitles | يمكنني أنّ أرى الآن من أفعاله.. أن الباحث ينتمى إلى جانب واحد .. هو الخير و الضياء. |
Bu sapık davranışlarını, hak ettiği yer olan kerhaneye taşımasını istedim. | Open Subtitles | طلبت منه أن يأخذ أفعاله الشائنة إلى بيت الدعارة حيث ينتمي |