"أفقية" - Traduction Arabe en Turc

    • yatay
        
    • dikey
        
    Daha da ilginç olan şey ise bunların yatay değil eğimli olmalarıdır. Open Subtitles في الحقيقة ، الشيء الملف بها أنها ليست أفقية بل إنها مائلة
    Ancak her halükârda, tipik olarak dikey olan yapı, daha yatay olmaya doğru itilmektedir. TED ولكن في أي من الاتجاهين، الهيكل الرأسي عادة يصبح مدفوعا ليكون أكثر أفقية.
    Bu buzullar iki türde: yatay ve dikey. TED يمكن تصنيف هذه اﻷنهار الجليدية إلى قسمين: أفقية وعمودية.
    Rumba... yatay bir arzunun dikey ifadesidir. Open Subtitles الرومبا .. إنها تعبير عمودي عن رغبة أفقية
    Bunlar kafatasımın yatay kesitten görüntüleri, buradan beynin dış yüzeyinin irinle kaplı olduğunu görebilirsiniz. Open Subtitles هذه صور أفقية أخذت من جمجمتي ويمكنك رؤية السطح الخارجي للمخ بأكمله والصديد يغطيه
    Ayrıca vücudunun ön ve arkasında bir çok yatay hasar mevcut. Open Subtitles وعانى أيضا من كسور أفقية متتالية .في مقدمة ومؤخرة جسده
    Kadının kesikleri aşağı doğru yatay kocasınınkiler dikey. Open Subtitles بإستثناء ان الزوجة كان لديها جروح مائلة للأسفل و جروح الزوج كانت أفقية
    Bu durum bazen bunların önce yatay olduklarını sonra eğildiklerini gösterir ama bu örnekte öyle olmadı. Open Subtitles و أحيانا يكون الأمر أنها بدأت أفقية و من ثم مالت لأعلى ، لكن ليس هذا ما حدث هنا
    yatay destek kirişine falan benziyor. Open Subtitles يبدو أنها عارضة دعم أفقية أو شىء من هذا القبيل
    yatay dikiş atmayacaksın. dikey olacak. Tekrar yap. Open Subtitles لا تقومي بعمل خياطة أفقية بل عمودية أعيديها من جديد
    yatay ve dikey elemanlardan oluşan bir sepet. TED السلة مصنوعة من عناصر أفقية وعمودية.
    çünkü arkadaş grupları yatay deneyimlerdir. Bu kimlikler ailenize uzaktır haliyle onları arkadaşlarınızda görüp keşfetmeniz gerekir. TED هناك النوع الآخر من الهويات والتي عليك تعلّمها من مجموعة مماثلة لك. وأدعو هذا النوع بالهويات الأفقية، لأن المجموعة المماثلة هي تجربة أفقية.
    Birçok şirketteki problem, - özellikle akıllı telefon gibi karmaşık bir şey üretenler - yatay tedarik zinciri içerisinde farklı satıcıları yönetiyor olmalarıdır. TED المشكلة في الكثير من الشركات، و بالذات تلك التي تنتج شيئا معقدًا مثل الهاتف الذكي، هي أنها تتعامل مع جميع أولئك الباعة المختلفين عبر سلسلة توريد أفقية.
    Emniyet su işaretleri genelde Yeşil ve kırmızı, yatay çizgili. Open Subtitles العلاماتالتيتدلعلى أنالماءآمنعبارةعن... خطوط أفقية حمراء و خضراء
    Dilbalığının gözü yatay değil, dikeydir. Open Subtitles عيون السمكة عمودية وليست أفقية
    - Bent kapaklarının vanaları yatay olur! Open Subtitles عجلة الصمّامات دوما تكون أفقية
    Yolun aşağısında, başka bir bina vardı, güzel görsel bir yapı yatay ve dikey unsurları olan, küçük dekoratif çizgileriyle kızılımsı mor renkte kısa ve eğik çizgileriyle işçilerin dekoratif unsurlara indirdendiği şehir alanıyla adeta hoş bir ayrılışını görüyoruz. TED أسفل الطريق، كان هنالك مبنى آخر، تصميم بصري جميل: عناصر أفقية وعامودية وقليل من الخطوط الزخرفية كانت تزينه، وهذه التمايلات الأرجوانية هي العمال الذين يبدون كعناصر زخرفة من بعيد لوحة جميلة تتمخض عن مكان حضري
    Anlaşılan yatay bir konum. Open Subtitles أفقية,كما سمعت.
    Durun, Y'nin orada yatay bir kesinti var. Open Subtitles هناك... a إستراحة أفقية جزئية في جذعِ "واي."

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus