Üzülmeni anlıyorum ama unutma ki ben seni şişmanken bile seviyordum. | Open Subtitles | أفهم أنّك مستاء، لكن تذكر، كنت معجبة بك حتى وأنت سمين. |
Aklınızdan geçenleri anlıyorum ama sizi temin ederim ki anlattığım her şey doğru. | Open Subtitles | , أفهم أنّك تعتقد ذلك لكن أؤكّد لك . كلّ شيء صحيح |
Şu an buna hazır olmadığını anlıyorum ama duruma onun açısından bak. | Open Subtitles | أفهم أنّك لمْ تصل لتلك المرحلة بعد، لكن انظر للأمر من وجهة نظره. |
Suçlunun teki olduğunu anlıyorum. Kanunun sana işlemediğini düşünüyorsun ama işliyor. | Open Subtitles | أفهم أنّك مجرم، وتحسب أنّك فوق القانون، لكنّه سيطولك. |
Torununu korumanı anlıyorum ama artık o da yetişkin yani. | Open Subtitles | -أجل أصغي، أنا أفهم أنّك تحمين حفيدك لكنّه بالغ الآن |
Neden karıştırdığınızı anlıyorum ama bu harika vücuda rağmen Superman değilim. | Open Subtitles | أفهم أنّك إقترفت خطأ لكن بسبب سوء الفهم هذا، لست (سوبرمان) |
Kendini kontrol etmeye çalıştığını anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم أنّك تُحاول السيطرة على نفسك. |
Stresli bir dönemden geçtiğini anlıyorum Jane ama bugün bizi çok utandırdın. | Open Subtitles | أفهم أنّك تحت ضغطٍ قليل يا (جاين)، لكنّك جلبت لنا العار اليوم. |
anlıyorum, anlıyorum ki, sana merhamet göstermeleri için yalvarmamı istiyorsun. | Open Subtitles | كلا، أنا أفهم، أفهم... أنّك تريدني أن أترجاهم بأن يظهروا لك الرحمة. |
Öncesinde bize yalan söylediğinizi anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم أنّك كذبت علينا بوقتٍ سابق. |
Soruşturmanı korumak istemeni anlıyorum ama bu tam bir vakit kaybı. | Open Subtitles | -سوف تضطرّ لذلك . أفهم أنّك تُريد حماية تحقيقك، لكن هذا إهدار للوقت. |
Soruşturmanı korumak istemeni anlıyorum ama bu tam bir vakit kaybı. | Open Subtitles | -سوف تضطرّ لذلك . أفهم أنّك تُريد حماية تحقيقك، لكن هذا إهدار للوقت. |
Gidip valiyi görüyor. Vali şöyle diyor, Boris Nikolayevich, anlıyorum ki çok iyi bir işin var, ve bölgemizdeki en saygın gazetenin sahibisin. | TED | ذهب ليرى المحافظ. فقال له المحافظ، "بوريس نيكولايفيتش"، أنا أفهم أنّك تقوم بعمل عظيم، وأنّكم تمثّلون الصحيفة الأكثر احتراما في مقاطعتنا. |
Kızgınlığını anlıyorum. Öyleyse bunu sana söylemenin tam sırası. Belediye Başkanı, eski Springfield lunapark trenini onarmamı istedi. | Open Subtitles | أفهم أنّك غاضبة، مما يجعل الآن هو الوقت المثالي لأخبرك أن العمدة استخدمنا لإصلاح أفعوانية (سبرينغفيلد) القديمة |
Kızgın olmanı anlıyorum ve hiçbir bahanem de yok. | Open Subtitles | أفهم أنّك غاضب ولا عذر لي |
Dinle, Barb, kazada bir yakınını kaybettiğini anlıyorum. | Open Subtitles | (أصغي إليّ، (بارب ،أنا أفهم أنّك فقدت شخصاً عزيزاً عليك في الحادثة .فالأمر شخصيّ بالنسبة لك |
Flint'in her şeye cevap olacağını düşünmeni anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم أنّك تظن بأنّ (فلينت) هو الإجابة لكل هذا |
Crescent sürüsünü hedef almışsın,anlıyorum ki. Hayley Kenner,sürünün alfalarından biri ve kayıp. | Open Subtitles | أفهم أنّك تشير لقطيع (الهلال)، (هيلي كانر) إحدى القائدين مفقودة. |
Zararını karşılamak için şahsen ödeme yapmayı teklif etmeni anlıyorum Lee. | Open Subtitles | الآن، أفهم أنّك عرضت تعويضه لخساراته بشكل شخصي يا (لي) |
Flint'in bütün soruların cevabı olduğunu düşündüğünü anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم أنّك تظن بأنّ (فلينت) هو الإجابة لكل هذا |