Abby, eğer geleceksen, hayatta kaçırmam. | Open Subtitles | آبى اذا ستكونى متواجده فأنا لن أفوتها بالطبع |
Dünya'da kaçırmam, kardeşim. | Open Subtitles | لن أفوتها فى مقابل العالم يا أخى |
- Tabii ki. Hiç kaçırır mıyım? | Open Subtitles | -بالتأكيد، لن أفوتها |
Bunu hayatta kaçıramam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفوتها |
Santana, umarım bununla başa çıkabilirsin çünkü bunu kesinlikle kaçırmıyorum. | Open Subtitles | حسناً سانتانا اتمنى بأن تشرقي عالياً لأنني لن أفوتها أبداً حسناً فقط |
Haber önerinizi düşündüm ve seni mahvetmek için kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | أنا فكرت في عرضك وأدركت أن الفرصة لتدميرك جيدة جداً لكيلا أفوتها |
Bir kez daha kaçırmayacağım. | Open Subtitles | ولن أفوتها مجدداً |
Oldukça zorlu bir davaya rağmen bunu hayatta kaçırmam. | Open Subtitles | -أجل . على الرغم من العمل في قضية صعبة إلى حد ما لكنني لن أفوتها مقابل أي شيء أبداً. |
Şey ben, hayatta kaçırmam bunu | Open Subtitles | حسناً , لن أفوتها |
Hayatta kaçırmam. | Open Subtitles | لن أفوتها مقابل العالم |
Hayatta kaçırmam. Yalancı. | Open Subtitles | -لنّ أفوتها و لو كان المقابل أموال العالم . |
Hayatta kaçırmam dostum. | Open Subtitles | لن أفوتها أبداً يا رجل |
Tabii ki bunu asla kaçırmam. | Open Subtitles | اوه بالطبع لن أفوتها |
kaçırır mıyım! | Open Subtitles | لن أفوتها. |
- Hiç kaçırır mıyım! | Open Subtitles | لن أفوتها |
Hiç kaçırır mıyım! | Open Subtitles | لن أفوتها ... |
Bunu hayatta kaçıramam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفوتها |
Bunu kaçıramam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفوتها , يا صديقي . |
Derginizi Edith'in köşesi için okumaya başlamıştım ama artık hiç kaçırmıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت بتصفح مجلتك بسبب عمود (إيديث) لكن من الآن لا أستطيع أن أفوتها |
Dünya için kaçırılmayacak bir şey. | Open Subtitles | لن أفوتها من أجل العالم |
- Söz veriyorum, bu sefer kaçırmayacağım. | Open Subtitles | -و أوعدك أنني لن أفوتها |
kaçırmayacağım. | Open Subtitles | لن أفوتها |