Daha önce hiç kredi kartlarını alfabetik sıraya koyan biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل أحداً من قبل يرتب بطاقاته الإئتمانية حسب الحروف الأبجدية. |
Emin bir şekilde söyleyebilirim ki; ben de senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | أعتقد أن بإمكاني القول أنني لم أقابل أحداً مثلك أيضاً |
Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل أحداً مثلك من قبل |
Ne zaman biriyle tanışsam Maxim'in kız kardeşi, hatta hizmetçilerle hepsinin aynı şeyi düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | طوال الوقت عندما أقابل أحداً "أخت "ماكسيم أو حتى الخدم أعلم أنهم جميعاً يفكرون فى نفس الشئ |
Ne zaman biriyle tanışsam Maxim'in kız kardeşi, hatta hizmetçilerle hepsinin aynı şeyi düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | طوال الوقت عندما أقابل أحداً "أخت "ماكسيم أو حتى الخدم أعلم أنهم جميعاً يفكرون فى نفس الشئ |
Senin kadar anlama meraklı biriyle tanışmadım daha önce. | Open Subtitles | لم أقابل أحداً أبداً يائس جداً للمعنى. |
Ama hiç senin gibi biriyle tanışmadım. | Open Subtitles | ولكنني لم أقابل أحداً مثلك مطلقاً |
Yukarıda biriyle buluşmam lazım. Ama hemen döneceğim. | Open Subtitles | يجب أن أقابل أحداً في الطابق العلوي |
Daha önce senin gibi sakin biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل أحداً مثلك أبداً |
- ...benim de biriyle buluşmam gerek. | Open Subtitles | وأنا يجب علي أن أقابل أحداً |