Kudüs'te, tüm Judea ve Samiriye'de ve dünyanın dört bir bucağında benim tanıklarım olacaksınız. | Open Subtitles | هل سيكون لي شهودا في أورشليم وفي كل اليهودية والسامرة وإلى أقاصي الأرض. |
İsa dünyanın dört bir bucağına mesajını yaymamızı istemişti. | Open Subtitles | قال يسوع لنا لنشر كلمته إلى أقاصي الأرض. |
Sen küçükken her yaz dünyanın dört bucağına gezmeye götürmesini hiç tuhaf bulduğun oldu mu? | Open Subtitles | ألم تجد شيئاً غريباً إذ في كل صيف في طفولتك... كانت تصطحبك... في رحلات إلى أقاصي الأرض ؟ |
Senatör o disk için seni dünyanın sonuna kadar takip eder. | Open Subtitles | السيناتور سوف يطاردكِ إلى أقاصي .الأرض من أجل الحصول على القرص |
Seni kaybettiğimde, seni bulmak ve bizi, aileyi bir araya getirmek için dünyanın sonuna kadar gidebilirdim. | Open Subtitles | عندما فقدتكِ ذهبت إلى أقاصي الأرض لكي أجدكِ لايجاد وسيلة لنا لنكون معا كـأسره |
Bakın, hepimiz bizi dünyanın öbür ucuna kadar kovalayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | استمع, نحن جميعنا نعرف انه سوف يطاردنا إلى أقاصي الأرض |
- dünyanın öbür ucuna. | Open Subtitles | إلى أقاصي الأرض. |
Bilinen dünyanın dört bir ucuna gemiler gönderdi. | Open Subtitles | أرسلت السفن إلى أقاصي الأرض |
Ya da daha kolay olduğu için kendime söylediğim bu Orpheus ve Jason sevdikleri kadından asla vazgeçmezler onlar için dünyanın sonuna giderler. | Open Subtitles | أم أن ما كنت أقول لنفسي لأنه من الأسهل؟ أورفيوس وجايسون، لديهم أبدا التخلي عن النساء يحبون. أنها سوف تذهب إلى أقاصي الأرض وخارجها. |