Benim istediğim şey bu değil bu yüzden de kabul etmiyorum. | Open Subtitles | هذا ليس الشيء الذي طلبته, و أنا لن أقبل بها |
Eski takımımın psikoloğu olmam için çok güzel bir teklif geldi ve kabul edeceğim. | Open Subtitles | لكن عرض علي فرصة مذهلة بان أكون المعالج النفسي لفريقي السابق وسوف أقبل بها |
Camille, eşim, kabul etme diye yalvardı. | Open Subtitles | كاميل ، زوجتي ، لقد ترجتني ألا أقبل بها |
İşi kabul etmeyeceğim çünkü burada, seninle çalışmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لن أقبل بها لأنني أفضل العمل معك هنا |
Bu yüzden işi kabul etmemi istemiyorsan, ben... | Open Subtitles | ... لذا إذا كُنت لا ترغب في أن أقبل بها ، سوف |
kabul et! Bize katil! | Open Subtitles | أقبل بها إنضم إلينا |
Hayır, onları kabul edemem. | Open Subtitles | كلا، لن أقبل بها. |
- kabul ediyorum! | Open Subtitles | -لديه منصب شاغر ، لذا ... . -سوف أقبل بها |
- Harvey sana her ne teklif ettiyse kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | (هارفي) ، أيّ صفقةٍ تعرضها، فلن أقبل بها. |
kabul ediyorum. | Open Subtitles | سوف أقبل بها. |
kabul. | Open Subtitles | أقبل بها. |
Bunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | لن أقبل بها |
kabul etmiyorum. | Open Subtitles | لن أقبل بها. |