Geldiğiniz için teşekkür ederim. Ona göz kulak olduğunuz için minnettarım. | Open Subtitles | شكراً لمجيئك , أقدر حقاً طريقة إهتمامك بها |
Dinle, Başkan'ın bu öğleden sonra bana zaman ayırması için minnettarım. | Open Subtitles | اسمع، أقدر حقاً أن الرئيس سيعطيني بعض الوقت هذا المساء |
Dinle, yaptığın ve uğraştığın her şey için minnettarım. | Open Subtitles | اسمعي، أنا أقدر حقاً كل ما فعلته كل ما حاولتِ فعله من أجلي |
Endişeni takdir ediyorum ama annem zaten gidebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أقدر حقاً اهتمامك لكن أمي وافقت على ذهابي بالفعل |
Dinle ahbap, eşim hakkında endişelenmeni gerçekten takdir ediyorum. | Open Subtitles | أسمع، يا صاح أنا أقدر حقاً إهتمامك بزوجتي |
Gerçekten, Gerçekten bana ayırdıgın zaman için minnettarım... | Open Subtitles | . . أنا أقدر حقاً أنك أخذت الوقت كي |
Vakaya dört elle sarıldığın için minnettarım. | Open Subtitles | كما تعلم، أقدر حقاً تدخلك بمحض إرادتك |
Beni görmeyi kabul ettiğin için minnettarım. | Open Subtitles | أقدر حقاً سماحك لي برؤيتك |
Giderek uğraştığınız için minnettarım. | Open Subtitles | أقدر حقاً مرورك عليّ |
Ama bana olan desteğin için minnettarım. | Open Subtitles | لكنني أقدر حقاً مساندتِك لي |
Miami'ye kadar geldiğiniz için minnettarım. | Open Subtitles | أقدر حقاً قدومكم إلي "ميامي" |
Benim için yaptıklarını takdir ediyorum, ama artık o adam için çalışamam. | Open Subtitles | أنا أقدر حقاً مافعلته لي لكن لا يمكنني العمل لـ ذلك الرجل بعد الآن إنه غريب الأطوار |
Yaptığınızı takdir ediyorum ama taşınma sebebimiz siz değildiniz. | Open Subtitles | أيها الرفاق , أقدر حقاً ما تفعلونه لكنكما لم تكونا سبب انتقالنا |
Dinle, Nina, buraya böylesine özgüvenle geldiğin için seni takdir ediyorum ama aramızdan çekingen olanları korkutup kaçırmak istemiyoruz. | Open Subtitles | أسمعي ، نينا أقدر حقاً قدومكِ الي هنا بثقة كبيرة جداً لكننا لا نريد أن ننفر العازفين |