Elinden geleni yaptığın için minnettarım çünkü bildiğin gibi müşterilerimin bir standardı var. | Open Subtitles | أقدر لكَ أنّكَ تبذل كل جهد ممكن لأنّه كما تعلم... المُشتريين يرغبون بشيء معين الاستمرارية |
Bu yaptığın için minnettarım. Çok teşekkürler. | Open Subtitles | أنا أقدر لكَ هذا, شكراً جزيلاً لكَ |
Evet, teşekkürler. Yaptıkların için minnettarım. | Open Subtitles | شكراً لكَ, أنا أقدر لكَ هذا |
Dinle, yapmaya çalıştığın şeye müteşekkirim ama vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | اسمع، أقدر لكَ كلّ شيءٍ تفعله، لكنّك تهدرُ وقتك |
Endişenizi anlıyorum, Ajan Nielsen ve müteşekkirim de. | Open Subtitles | (أتفهم قلقكَ يا عميل (نيلسون و أقدر لكَ ذلك |
Durumunun tam olarak farkındayım Declan ve endişeni takdir ediyorum... | Open Subtitles | أنا خائفة من الوضع يا ديكلان وأنا أقدر لكَ إهتمامك |
İyi niyetin için minnettarım, Earl. | Open Subtitles | (أقدر لكَ حُسن نواياكَ (إيرل |
Durumumu anladığınız için gerçekten müteşekkirim. | Open Subtitles | -أنا حقاً أقدر لكَ فهم موقفي . |
Ashley, buraya gelip benimle konuşmak senin için oldukça zor olmalı, bunu takdir ediyorum. | Open Subtitles | (آشلي)، أقدر لكَ ذلك. ربّما كان صعباً عليكَ القدوم إلى هنا اليوم والتحدّث معي |
Endişeni takdir ediyorum. | Open Subtitles | أقدر لكَ إهتمامكَ. |