Ve ondan sonra herkes yapıyor diye hiçbirşeyi yapmayacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | بعدها أقسمت أني لم أفعل أيّ شيء بعد هذا لمجرد أن الآخرين يقومون به |
Öldüğünde, sana ve kardeşlerine bakacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | عندما توفي، أقسمت أني سأعتني بك وبشقيقيك. |
Vala'yı gördüğüm yerde öldüreceğime yemin ettim. | Open Subtitles | أقسمت أني عندما أرى (فالا) المرة المقبلة، فسأقتلها حيث تقف |
Bir daha uçmam diye yemin etmiştim ama bak ne oldu şimdi! | Open Subtitles | أقسمت أني لن أسافر عبر الجو مرة أخرى و ها أنا ذا |
Babam bizi terk etmişti. Bunu asla yapmayacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | جدي فعل ذلك لنا وأنا أقسمت أني لن أفعل هذا لنا |
Başka bir bedene girmemeye yemin etmiştim ama bu konuşmaya yüz yüze yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أقسمت أني لن أحتل أي جسدٍ آخر لكن.. نحن بحاجة لهذه المحادثة وجهًا لوجه |
Uyandıracağıma yemin ettim. - John gitmiyorsa ben de gitmiyorum. - Böyle bir şey olmayacak, dostum. | Open Subtitles | لقد أقسمت أني سأوقظه - لو أن "جون" لن يغادر، لن أغادر - لن يحدث يا رفيق - حسنٌ، إذن على الأقل - إخلوا المبنى، سوف يقلل المخاطرة بالمدنيين أنتم الإثنان، تعالوا معي |
Buraya bir daha gelmeyeceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | لقد أقسمت أني لن آتي إلى هنا مرّة أخرى |
Kunduz için para vermemeye yemin etmiştim, ama neyse. | Open Subtitles | بالرغم من أني أقسمت أني لن أدفع المال لأجل (بيفر). |