| Aslında, inanabilirim sanırım. İşin içinde kalem alışverişi var mıydı? | Open Subtitles | أنا نوعاً ما أفكر بأننا سأفعل هل كانت أقلام الرصاص مشتركة في ذلك؟ هيّا |
| Yani Lex'i ofisinde oturtup kalem tıraşla uğraşmasını sağlayacağız. | Open Subtitles | لذا سندع ليكس يجلس بمكتبة يحد أقلام الرصاص |
| Artik kalem yok, kitap yok. | Open Subtitles | لا مزيد من أقلام الرصاص لا مزيد من الكتب |
| Ant kartlarını ellerine tutuşturun, kalemi de unutmayın. | Open Subtitles | يحصلون على بطاقات التعهد بأيديهم ولا تنسوا أقلام الرصاص |
| Sabahın köründe kalkıyoruz ve kalemler için son paramızı harcıyoruz. | Open Subtitles | لماذا نسيقظ من الفجر وندفع ثمن أقلام الرصاص من رواتبنا |
| Başvuru formları ve kalemler tezgâhın üzerindedir. Kalemleri çalmayın. | Open Subtitles | الأوراق والأقلام الرصاص على البار لا تسرق أقلام الرصاص. |
| kalemlerini açmaya yardım etmemi ister misin? | Open Subtitles | تريدين مساعدتي في برد بعض أقلام الرصاص |
| Defterlerinizi çıkarın ve kalemlerinizi açın çocuklar. | Open Subtitles | لذا أمسكوا دفاتركم و أبروا أقلام الرصاص يا أولاد |
| kalem seti mi aldın bana? | Open Subtitles | هل أحضرت لي مجموعة من أقلام الحبر الجاف و أقلام الرصاص |
| Bu tamamen yapraktan yapılma yeni bir kalem türü. | Open Subtitles | هذا النوع الجديد من أقلام الرصاص مصنوعة تقريباً بالكامل من الأوراق. |
| Ancak Dr. Masters bugünlük geleneğimizi bozuyorsa ben size birer kalem bulayım. | Open Subtitles | ولكن إذا أراد الدكتور ماسترز كسر هذا التقليد اليوم سأزودكما ببعض أقلام الرصاص |
| Benden aldığı kalemin şu an piyasadaki en iyi kalem olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن أقلام الرصاص التي اشتراها لأجلي كانت أفضل أنواع الأقلام في السوق في وقتنا الحاضر |
| Asla kalem ya da fırçaya, ya da gerçek boyalara- satın alabileceğin boyalara izin vermezdi- | Open Subtitles | لم يسمح أبدا باستخدام الفرشاة أو أقلام الرصاص أو... أو الأصباغ الحقيقية... الأصباغ التي تباع، مهما حدث... |
| ...bir sürü tükenmez, 2 numara kurşun kalemler, üç fosforlu kalem, bir silgi bir zımba çıkarıcı ve bir klasör. | Open Subtitles | أطنان من الأقلام, وبعض أقلام الرصاص .......... وثلاثة أقلام تجميل ومحاية وعدة مشابك وحافظة |
| Lauren kalem mevzusunu geç. | Open Subtitles | يسعل *لورين* يسعل *كفى حديثا عن أقلام الرصاص* |
| Gerçi, boya kalemi yemekte öyleydi. | Open Subtitles | ـ مع أننا كنا نأكل أقلام الرصاص حينئذ لكن ... نعم، حسنا سأفعلها |
| Bir kutu kalemi olan sarhoş bir ahmak olabilir mi? | Open Subtitles | أحمقٌ ثمل مع صندوق من أقلام الرصاص |
| Masanın üzerinde, stajyerlik sınavının bir kopyası var, 2 numara kalemler, bir şişe su ve belki acıkırsın diye sandviç. | Open Subtitles | هناك نسخة من امتحان المستجدين , على الطاولة بعض أقلام الرصاص رقم 2 و زجاجة ماء و شطيرة في حال ان شعرتِ بالجوع |
| Hayır. Bu aralar mekanik Kalemleri tercih ediyorum. | Open Subtitles | لم أخذه أنا أفضل إستخدام أقلام الرصاص |
| - Pekala o zaman. - Kalemleri alalım! | Open Subtitles | حسناً،إذاً لنحُضر أقلام الرصاص |
| Young-seek kalemlerini hayatta vermez. | Open Subtitles | ليس هناك من طريقة لجعل (يونغ سيك) يعطيني من أقلام الرصاص |
| Fildişi kalemlerinizi görebilir miyim lütfen. | Open Subtitles | أريد مجموعة أقلام الرصاص وات الرأس العاجي, رجاءً. |
| Şey, ama ben ve LeVar *kurşun kalemin başındaki trollun gözlerini çekecez. | Open Subtitles | حسناً. أنا و ليفار سنقوم بتبديلهن مقابل الاقزام الغامضة التي توضع اعلى أقلام الرصاص |
| kalemlerin öncelikle silah olarak kullanılmadığı bir yerde öğretmenlik mi yapmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تبحث عن مدرسة حيث أقلام الرصاص لاتستخدم بشكل رئيسي كسلاح ؟ |